Çünkü müteaddit eserlerimde kat’i bir sûrette isbat edildiği gibi, hârikaların hârikası olan şu san’at, ancak ve ancak bütün evsâf-ı kemâliye ile muttasıf bir Habîr-i Basîr’in yed-i kudretinden çıkmamış ise, şu kesif, câmid, mukayyed, miskin, mümkinin eliyle mi şu kâinata giydirilen gömlek yapılmıştır? Yoksa âlemlere giydirilen şu güzel teşekkülleri, nakışları baûda veya kaplumbağa mı yapmıştır? Hâşâ, sümme hâşâ!...
Evet, insanda, her şeyde Sâni-i Ezelî’nin masnûu olduklarına mevcûdâtın adedince şâhidler vardır. Meselâ:
1— Kâinattır. Evet kâinatın ihtiva ettiği bütün zerrât ve mürekkebatın her birisi ellibeş lîsan ile şehâdet etmektedir.
2— Kur’ândır. Evet Kur’ân, bütün enbiyâ, evliyâ ve muvahhidînin kitablariyle, sahife-i kevn ve vücûdda yaratılan îcadî ve tekvinî âyetler Hâlıkın hallâkıyetine âdil şâhidlerdir.
3— Mahlûkatın reisi ve resûlü, bütün enbiyâ, evliyâ, melâike ile birlikte her şeyin sânii Allah olduğuna i’lân-ı şehâdet ediyorlar.
4— İns ve cin tâifeleri envâen ihtiyacat-ı fıtriyesiyle şâhiddirler.
5— Ulûhiyet ve Hallâkıyetin Allah’a mahsus ve münhasır olduğuna Allah da şehâdet ediyor.
Arkadaş! San’atın, vücuh-u selâse-i mezkûre üzerine mümkine veya hakkın istilzam ettiğine nazaran Vâcib’e olan isnadı mes’elesi; semeredar bir ağaç mes’elesi gibidir. Şöyle ki: Ağacın o semereleri, ya vahdete isnad edilir. Yâni neşv ü nemâ kanunuyla ağacın kökünden, kök de çekirdekten, çekirdek de evâmir-i tekvîniyeyi temessülden, evâmir-i tekvîniye de “Kün” emrinden, “Kün” emri dahi Vâhid-i Vâcib’den sâdır olmuştur.
O vakit, o ağaç bütün eczâsiyle, yapraklariyle, dallariyle, semereleriyle yaradılış kolaylığında bir semere-i vâhide hükmünde olur. Çünkü vahdete nisbeten küçük bir semere ağaciyle pek büyük ve çok semereli bir ağaç arasında fark yoktur. Bu adem-i fark, vahdette suhûletle yüsr, kesrette suûbetle usrün bulunduğundan neş’et etmiştir.
Eğer kesrete isnad edilirse, her bir semere, her bir çiçek, herbir yaprak, herbir dal; tam ağacının vücûda gelmesine lâzım olan bütün âlât, cihâzât, esbâb vesâireye ihtiyaç gösterecektir.