Mektubat | On Altıncı Mektup | 66
(61-76)

DÖRDÜNCÜ NOKTA: Evhamlı birkaç suâlin cevabıdır:

Birincisi: Ehl-i dünya bana der: “Ne ile yaşıyorsun? Çalışmadan nasıl geçiniyorsun? Memleketimizde tenbelce oturanları ve başkasının sa’yi ile geçinenleri istemiyoruz.”

Elcevab: Ben iktisad ve bereketle yaşıyorum. Rezzakımdan başka kimsenin minnetini almıyorum ve almamağa da karar vermişim. Evet gün-de yüz para, belki kırk para ile yaşıyan bir adam, başkasının minnetini al-maz. Şu mes’elenin îzahını hiç arzu etmiyordum. Belki bir gururu ve bir enaniyeti ihsas eder fikriyle, beyân etmek bana pek nâhoştur. Fakat, mâ-dem ehl-i dünya evhamlı bir sûrette soruyorlar, ben de derim ki: Küçüklü-ğümden beri halkların malını kabûl etmemek -velev zekat dahi olsa- hem maaşı kabûl etmemek yalnız bir-iki sene Dâr-ül Hikmet-il-İslâmiye’de dost-larımın icbariyle kabûl etmeye mecbûr oldum ve o parayı da ma’nen mille-te iade ettik. Hem maîşet-i dünyeviye için minnet altına girmemek, bü-tün ömrümde bir düstûr-u hayatımdır. Ehl-i memleketim ve başka yerler-de beni tanıyanlar bunu biliyorlar. Bu beş seneki nefyimde, çok dostlar bana hediyelerini kabûl ettirmek için çok çalıştılar, kabûl etmedim. “Öyle ise nasıl idare edersin?” denilse, derim: Bereket ve ikrâm-ı İlâhî ile yaşı-yorum. Nefsim çendan her hakarete, her ihânete müstehak ise de; fakat Kur’ân hizmetinin kerâmeti olarak, erzak hususunda ikrâm-ı İlâhî olan berekete mazhar oluyorum.

sırriyle, Cenâb-ı Hakk’ın bana ettiği ihsânâtı yâdedip, bir şükr-ü ma’nevî nev’inde birkaç nümûnesini söyliyeceğim. Bir şükr-ü ma’nevî ol-makla beraber, korkuyorum ki, bir riya ve gururu ihsas ederek o mübârek bereket kesilsin. Çünkü müftehirâne gizli bereketi izhar etmek, kesilmesine sebeb olur. Fakat ne çâre, söylemeye mecbûr oldum.

İşte birisi: Şu altı aydır otuz altı ekmekten ibaret bir kile buğday bana kâfi geldi. Daha var, bitmemiş. Ne mikdar kifayet (Hâşiye) edecek, bilmiyorum.

İkincisi: Şu mübârek Ramazanda, yalnız iki hâneden bana yemek geldi, ikisi de beni hasta etti. Anladım ki, başkasının yemeğini yemekten memnû’um.

------------------------------------------------------------------

(Hâşiye):Bir sene devam etti.

Dinle
-