Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 172
(88-221)

Suâl: Eğer desen: “Neden Hazret-i İsâ Aleyhisselâm, her nebiden ziyâde müjde veriyor; başkalar yalnız haber veriyorlar, müjde sûreti azdır.”

Elcevab: Çünkü: Ahmed Aleyhissalâtü Vesselâm, İsa Aleyhisselâm’ı Yahudîlerin müdhiş tekzibinden ve müdhiş iftiralarından ve dînini müdhiş tahrifattan kurtarmakla beraber.. İsâ Aleyhisselâm’ı tanımayan Benî İsraîl’in suûbetli şerîatına mukabil, sühûletli ve câmi’ ve ahkâmca Şerîat-ı İseviye’nin noksanını ikmâl edecek bir şerîat-ı âliyeye sâhibdir. İşte onun için çok def’a, “Âlemin Reisi geliyor!” diye müjde veriyor.

İşte Tevrat, İncil, Zebûr’da ve sâir suhuf-u Enbiyâda çok ehemmiyetle, âhirde gelecek bir peygamberden bahisler var; çok âyetler var. Nasıl bir kısım nümûnelerini gösterdik, hem çok namlar ile o kitaplarda mezkûrdur. Acaba bütün bu Kütüb-ü Enbiyâda bu kadar ehemmiyetle, mükerrer âyetlerde bahsettikleri, Âhirzaman Peygamberi Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’dan başka kim olabilir?..

İKİNCİ KISIM: İrhâsâttan ve delâil-i nübüvvetten maksad şudur ki: Bi’set-i Ahmediyeden evvel, zaman-ı fetrette kâhinler, hem o zamanın bir derece evliyâ ve ârif-i billâh olan bir kısım insanları; Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın geleceğini haber vermişler ve ihbarlarını da neşretmişler, şiirleriyle gelecek asırlara bırakmışlar. Onlar çoktur; biz, ehl-i siyer ve tarihin nakl ve kabûl ettikleri meşhur ve münteşir olan bir kısmını zikredeceğiz. Ezcümle:

Yemen pâdişâhlarından Tübba’ isminde bir melik, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın evsâfını eski kitaplarda görmüş, îman etmiş. Şöyle bir şiirini i’lân etmiş:

Yâni: “Ben Ahmed’in (A.S.M.) Risâletini tasdik ediyorum. Ben O’nun zamanına yetişseydim, O’na vezir ve ammizade olurdum.” (Yâni, Ali gibi O’na fedâi bir hâdim olurdum.)

İkincisi: Meşhur Kuss İbn-i Sâide ki, kavm-i Arabın en meşhur ve mühim hatibi ve muvahhid bir zât-ı rûşenzamirdir.

Dinle
-