Tılsımlar Mecmuası | Yirmi Dördüncü Mektup | 73
(65-80)
İkinci Mebhas: Onuncu Söz'ün Onuncu Hakîkatında denildiği gibi, bir ağacın ne kadar meyveleri ve çiçekleri vardır; her bir meyvenin, herbir çiçeğin; o kadar gayeleri, hikmetleri vardır. Ve o hikmetler üç kısımdır. Bir kısmı Sânia bakar, Esmâsının nakışlarını gösterir. Bir kısmı zîşuurlara bakar ki; onların nazarlarında, kıymetdar mektûbat ve mânidar kelimâttır. Bir kısmı kendi nefsine ve hayatına ve bekasına bakar; ve insana fâideli ise insanın menfaatine göre hikmetleri vardır. İşte herbir mevcudun böyle kesretli gayeleri bulunduğunu bir vakit düşünürken, hâtırıma Arabî tarzda ve gelecek “Beş İşâret” in esâsatına nota hükmünde olarak, küllî gâyelere işâret eden şu fıkralar gelmiştir.

وَهَذِهِ الْمَوْجُودَاتُ الْجَلِيَّةُ مَظَاهِرُ سَيَّالَةٌ وَمَرَايَا جَوَّالَةٌ لِبَجَدُّدِ تَجَلِّيَاتِ اَنْوَارِ اِيجَادِهِ سُبْحًانَهُ بِتَبَدُّلِ اْلتَّعَيُّنَاتِ الْاِعْتِبَارِيَّةِ *
اَوَّلاً :مَعَ اِسْتِحْفَاظِالْمَعانِ الْجَمِيلَةِ وَالْهُوُيَّاتِ الْمِثَالِيَّةِ * وَثَانِيًا : مَعَ اِنْتَاجِ الْحَقَائِقِ الْغَيْبِيَّةِ وَالنُّسُوجِ اْللَّوْحِيَّةِ *
وَثَالِثًا : مَعَ نَشْرِ الثَّمَرَاتِ اْلاُخْرَوِيَّةِ وَالْمَنَاظِرِ السَّرْمَدِيَّةِ *وَرَابِعًا : مَعَ اِعْلاَنِ التَّسْبِيحَاتِ الرَّبَّانِيَّةِ وَاِظْهَارِ الْمُقْتَضَيَاتِ الْاسْمَائِيَّةِ *
وَخامِسًا : لِظُهُورِ الْشُّئُونَاتِ السُّبْحَانِيَّةِ وَالْمَشَاهِدِ
*

İşte bu beş fıkrada, gelecekte bahsedeceğimiz işârâtın esâsâtı var. Evet; herbir mevcud (hususan zîhayat olanların) beş tabaka ayrı ayrı hikmetleri ve gayeleri var. Nasılki meyvedar bir ağaç, birbirinin üstündeki dalları semere verir; öyle de: Herbir zîhayatın, beş tabaka muhtelif gayeleri bulunur ve hikmetleri var.
Ey insan-ı fânî! Senin cüz-î bir çekirdek hükmündeki kendi hakîkatını, meyvedar bir şecere-i bâkıyeye inkılâb etmesini.. ve beş işarette gösterilen on tabaka meyvelerini ve on nevi gayelerini elde etmesini istersen, hakikî îmanı elde et. Yoksa bütün onlardan mahrum kalmakla beraber, o çekirdek içinde sıkışıp çürüyeceksin.
Ses Yok