Tılsımlar Mecmuası | Yirmialtıncı Söz Kader Risalesi | 88
(81-93)
şekiller, hareketler, tesbihatlardır ki, tarihçe-i hayat namiyle tâbir edilen vakit-bevakit değişen tavırlar, vaziyetler, şekiller, fiiller; o ağacın dalları, yaprakları gibi intizamlı birer kaderî mikdarı vardır.Madem en âdi ve basit eşyada böyle kaderin tecellisi var. Elbette umum eşyanın vücudundan evvel yazılı olduğunu ifade eder ve az bir dikkatle anlaşılır. Şimdi; vücudundan sonra herşey'in sergüzeşt-i hayatı yazıldığına delil ise; âlemde "Kitab-ı Mübîn" ve "İmam-ı Mübîn"den haber veren bütün meyveler ve "Levh-i Mahfuz"dan haber veren ve işaret eden insandaki bütün kuvve-i hâfızalar birer şahittir, birer emâredir. Evet herbir meyve, bütün ağacın mukadderat-ı hayatı, onun kalbi hükmünde olan çekirdeğinde yazılıyor. İnsanın sergüzeşt-i hayatiyle beraber kısmen âlemin hâdisatı mâziyesi, kuvve-i hâfızasında öyle bir sûrette yazılıyor ki, güya hardal küçüklüğünde bu kuvvecikte dest-i kudret, kalem-i kaderiyle insanın sahife-i a'mâlinden küçük bir senet istinsah ederek, insanın eline verip, dimağının cebine koymuş. Tâ, muhasebe vaktinde onunla hatırlatsın. Hem, tâ mutmain olsun ki; bu fena ve zeval herc ü mercinde beka için pekçok âyineler var ki, Kadîr-i Hakîm, zâillerin hüviyetlerini onlarda tersim edip ibka ediyor. Hem, beka için pekçok levhalar var ki, Hafîz-i Alîm, fânilerin mânalarını onlarda yazıyor...
Elhasıl: Madem en basit ve en aşağı derece-i hayat olan nebatat hayatı, bu derece kaderin nizamına tâbidir. Elbette en yüksek derece-i hayat olan hayat-ı insâniyye, bütün teferruatiyle kaderin mikyasiyle çizilmiştir ve kalemiyle yazılıyor. Evet, nasıl katreler, buluttan haber verir, reşhalar su menbaını gösterir; senetler, cüzdanlar, bir defter-i kebîr'in vücuduna işaret ederler. Öyle de: Şu meşhudumuz olan, zîhayatlardaki intizam-ı maddî olan bedihî kader ve intizam-ı mânevî ve hayatî olan nazarî kaderin reşhaları, katreleri, senetleri, cüzdanları hükmünde olan meyveler, nutfeler, tohumlar, çekirdekler, suretler, şekiller; bilbedahe "Kitab-ı Mübîn" denilen irade ve evamir-i tekvîniyyenin defterini ve "İmam-ı Mübîn" denilen ilm-i İlâhînin bir divanı olan levh-i mahfuzu gösterir.
Netice-i meram: Madem bilmüşahede görüyoruz ki, herbir zîhayatın neşv ü nema zamanında; zerreleri, eğribüğrü hudutlara gider, durur. Zerreler yolunu değiştirir. O hudutların nihayetlerinde birer hikmet, birer faide, birer maslahatı semere verirler.Bilbedahe, o şey'in mikdar-ı sûrîsi, bir kader kalemiyle tersim edilmiştir. İşte: Meşhud, bedihî kader, o zîhayatın mânevî hâlâtında dahi bir kader kalemiyle çizilmiş muntazam meyvedar hudutları, nihayetleri var olduğunu gösterir. Kudret masdardır, kader mistardır. Kudret; o maanî kitabını, o mistar üstünde yazar. Madem maddî ve mânevi kader kalemiyle tersim edilmiş
Ses Yok