Mesnevî-i Nûriye | Hubab | 95
(84-106)

Meselâ: Ziyâ, hava, gıda, savt ve sadâ gibi ni’metlerden insanın istifade edebilmesi, ancak göz, kulak, ağız, burun gibi vesaitin açılmasiyle olur. Bu vesâit, Allah’ın halk ve îcadiyle olur. İnsanın eli, kesb ve ihtiyarında yalnız o vesâiti açmaktır.

Binâenaleyh, o ni’metleri yolda bulmuş gibi sâhibsiz, hesapsız olduğunu zannetmesin. Ancak Mün’im-i Hakîki’nin kasdiyle gelir, insan da ihtiyariyle alır. Sonra ihtiyâca göre in’am edenin irâdesiyle bedeninde intişâr eder.

İ’lem Eyyühel-Aziz! Herhangi bir şeyin sonu ve âhiri intizam ve güzellikçe evvelinden aşağı olmadığı gibi; zâhiri ve sûreti de san’at ve hikmetçe bâtınından güzel değildir. Öyle ise, eşyanın iç yüzlerini ve nihayetlerini sâhibsiz zannedip, tesâdüflere havâle etme. Çiçekle, çiçekten çıkan semeredeki eser-i san’at ve hikmet; çekirdekle, çekirdekten çıkan filizin eser-i san’at ve nakşından aşağı değildir. Binâenaleyh, Sâni-i Zülcelâl hem evveldir hem âhir, hem zâhirdir hem bâtın...

İ’lem Eyyühel-Aziz! Kur’ân’ın i’cazı tahrifine bir seddir. Evet mâdem Kur’ân mu’cizedir, beşer O’nun taklidini yapamaz. Âyetleri başka kelâmlar ile tebdil edilmekle tahrif ve tağyiri mümkün değildir. Çünkü, müfessir, müellif, mütercim, muharref üslûblarını, kisvelerini âyâtın kisvesiyle iltibas ettiremezler. Âyetlerde i’caz damgası vardır. O damganın altında olmayan kelâmlar âyet addedilemez. Öyle ise i’caz, tahrif ve tağyiri kabul etmez.

İ’lem Eyyühel-Aziz! Kur’ân-ı Kerîm ni’metleri, âyetleri, delilleri tâdat ederken

âyet-i celîlesi tekrar ile zikredilmekte olduğundan şöyle bir delâlet vardır ki: Cin ve insin en çok isyanlarını, en şedit tuğyanlarını, en azîm küfranlarını tevlid eden şöyle bir vaziyetleridir ki; ni’met içinde in’amı görmüyorlar. İn’amı görmediklerinden Mün’im-i Hakîki’den gaflet ederler. Mün’imden gafletleri sâikasiyle o ni’metleri esbâba veya tesâdüfe isnad ederek, Allah’tan o ni’metlerin geldiğini tekzib ediyorlar. Binâenaleyh, her bir ni’metin bidâyetinde, mü’min olan kimse besmeleyi okusun. Ve o ni’metin Allah’tan olduğunu kasdetmekle, kendisi ancak Allah’ın ismiyle, Allah’ın hesabına aldığını bilerek, Allah’a minnet ve şükranla mukabelede bulunsun.

Dinle
-