Mesnevî-i Nûriye | Habbe | 128
(116-133)

14— Kıssa-i Mûsâ gibi ba’zı hâdisat-ı cüz’iyenin tekrarı, o hâdisenin büyük bir düstûru tazammun ettiğine işârettir.

Hülâsa: Kur’ân hem zikirdir, hem fikirdir, hem hikmettir, hem ilimdir, hem hakîkattir, hem şerîattır, hem sadırlara şifa, mü’minlere hüdâ ve rahmettir.

İ’lem Eyyühel-Aziz! Fıtrat-ı insaniyenin garîb bir hali, gaflet zamanında letâif ile havâssın hükümlerini, iltibas ile birbirine benzetir, tefrik edemez. Meselâ: El ile gözü birbirine benzetip hizmetlerini ve vazifelerini tefrik edemeyen bir mecnun, yüksekte gözüyle gördüğü bir şeyi almak için elini uzatıyor. El gözün komşusu olduğu münâsebetle, onun yaptığı işi, el de yapabilir zanneder.

Kezalik, insan-ı gâfil, kendi şahsına âid ednâ, cüz’î bir tanzimden âciz olduğu halde gururiyle, hayaliyle Cenâb-ı Hakk’ın ef’aline tahakküm ile el uzatıyor.

Yine insanın fıtratında acib bir hal: İnsanın efrâdı arasında cismen ve sûreten ayrılık varsa da pek azdır. Amma ma’nen ve rûhen, aralarında zerre ile şems arasındaki ayrılık kadar bir ayrılık vardır. Fakat sâir hayvânât öyle değildir. Meselâ balık ile kuş, kıymet-i ruhiyece birbirine pek yakındırlar. En küçüğü en büyüğü gibidir. Çünkü, insanın kuvve-i ruhiyesi tahdit edilmemiştir. Enâniyet ile o kadar aşağı düşerler ki, zerreye müsâvi olur. Ubûdiyet ile de o kadar yükseğe çıkıyor ki, iki cihanın Güneşi olur. -Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm gibi.

İ’lem Eyyühel-Aziz! Eşyâda esas bekadır, adem değildir. Hatta ademe gittiklerini zannettiğimiz kelimat, elfaz, tasavvurat gibi serî-üz zevâl olan ba’zı şeyler de ademe gitmiyorlar. Ancak sûretlerini ve vaziyetlerini değişerek zevâlden masun kalıp ba’zı yerlerde tahassunla adem-i mutlaka gitmezler. Fen dedikleri hikmet-i cedîde, bu sırra vâkıf olmuş ise de, vuzuhiyle vâkıf olamamıştır. Ve aynı zamanda “Âlemde adem-i mutlak yoktur. Ancak terekküb ve inhilâl vardır” diye ifrat ve hatâ etmiştir. Çünkü âlemde Cenâb-ı Hakk’ın sun’iyle terkib vardır. Allah’ın izniyle tahlil vardır. Allah’ın emriyle îcad ve i’dam vardır.

Dinle
-