Mektubat | Yirmi Altıncı Mektup | 327
(310-346)

Âdetâ Rubûbiyet-i İlâhîyenin bir cilvesini azizlerine, büyüklerine verir.

Âyetine mâsadak olmuşlar. Onun içindir ki, Hıristiyanların dünyaca en yüksek mertebede olanları, gurur ve enâniyetlerini muhafaza etmekle beraber sâbık Amerika Reisi Wilson gibi, mutaassıb bir dindar olur. Mahz-ı tevhid dini olan İslâmiyet içinde, dünyaca yüksek mertebede olanlar, ya enâniyeti ve gururu bırakacak veya dindarlığı bir derece bırakacak. Onun için, bir kısmı lâkayd kalıyorlar, belki dinsiz oluyorlar.

Altıncı Mes’ele: Menfî milliyette ve unsuriyet fikrinde ifrat edenlere deriz ki:

Evvelâ: Şu dünya yüzü, husûsan şu memleketimiz, eski zamandan beri çok muhaceretlere ve tebeddülâta ma’rûz olmakla beraber; Merkez-i Hükümet-i İslâmiye bu vatanda teşkil olduktan sonra, akvâm-ı sâireden pervane gibi çokları içine atılıp, tavattun etmişler. İşte bu halde Levh-i Mahfuz açılsa ancak hakîki unsurlar birbirinden tefrik edilebilir. Öyle ise, hakîki unsuriyet fikrine, hareketi ve hamiyeti bina etmek, ma’nasız ve hem pek zararlıdır. Onun içindir ki: Menfî milliyetçilerin ve unsuriyetperverlerin reislerinden ve dine karşı pek lâkayd birisi, mecbûr olmuş, demiş: “Dil, din bir ise; millet birdir.” Mâdem öyledir. Hakîki unsuriyete değil; belki dil, din, vatan münâsebatına bakılacak. Eğer üçü bir ise, zâten kuvvetli bir millet; eğer biri noksan olursa, tekrar milliyet dâiresine dâhildir.

Sâniyen: İslâmiyet’in mukaddes milliyeti, bu vatan evlâdının hayat-ı içtimâîyyesine kazandırdığı yüzer fâideden iki fâideyi misâl olarak beyan edeceğiz:

Birincisi: Şu devlet-i İslâmiye yirmi-otuz milyon iken, bütün Avrupa’nın büyük devletlerine karşı hayatını ve mevcûdiyetini muhafaza ettiren, şu devletin ordusundaki Nur-u Kur’ândan gelen şu fikirdir: “Ben ölsem şehidim, öldürsem gaziyim.” Kemâl-i şevk ile ve aşk ile ölümün yüzüne gülerek istikbâl etmiş. Dâima Avrupa’yı titretmiş. Acaba, dünyada basit fikirli, sâfi kalbli olan neferâtın ruhunda şöyle ulvî fedakârlığa sebebiyet verecek, hangi şey gösterilebilir? Hangi hamiyet onun yerine ikame edilebilir? Ve hayatını ve bütün dünyasını severek ona fedâ ettirebilir?

Dinle
-