(Şu hâtime, dört çeşit hastalıkları beyân eder. Ve tedavi çârelerini gösterir.)
Birinci Hastalık: “Ye’s”tir.
Arkadaş! Amele ve tâate muvaffak olamayan azabdan korkar, yeise düşer. Böyle bir me’yusun gözüne, dîni mes’elelere münafi edna ve zayıf bir emâre, kocaman bir bürhan görünür. Böyle birkaç emâreyi elde eder etmez, diğer emârelerin saikasiyle i’lân-ı isyan ederek İslâm dâiresinden çıkar, şeytanın ordusuna iltihak eder. Binâenaleyh, a’mâle muvaffak olamayanlar, yeise düşmemek için şu âyete müracaat etsin:
İkinci Hastalık: “Ucb”dur.
Arkadaş! Yeise düşen adam, azabdan kurtulmak için, istinâd edecek bir noktayı aramağa başlar. Bakar ki, bir miktar hasenat ve kemâlâtı var. Hemen o kemâlâtına bel bağlar. Güvenerek der ki: “Bu kemâlât beni kurtarır, yeter” diye bir derece rahat eder. Halbuki, a’mâle güvenmek ucubdur, insanı dalâlete atar. Çünkü, insanın yaptığı kemâlât ve iyiliklerde hakkı yoktur. Mülkü değildir; onlara güvenemez.
Hem insanın vücûdu ve cesedi bile onun değildir. Çünkü, kendisinin eser-i san’atı değildir. O vücûdu yolda bulmuş, lakîta olarak temellük de etmiş değildir. Kıymeti olmayan şeylerden olduğu için yere atılmış da insan almış değildir.