Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 426
(390-463)

Merhamete ve tımar etmeye şâyan ikinci tâifesinin yaralarına zehir serpiyorsunuz. Ve hürmete çok lâyık olan üçüncü tâifenin tesellisini kırıyorsunuz, ye’s-i mutlaka atıyorsunuz. Ve şefkate çok muhtaç olan dördüncü tâifenin bütün bütün kuvve-i ma’nevîyesini kırıyorsunuz ve hakîki insaniyetini söndürüyorsunuz.Ve muâvenet ve yardıma ve teselliye çok muhtaç olan beşinci tâifenin ümidlerini, istimdâdlarını akîm bırakıp, onların nazarında hayatı, mevtten daha ziyâde dehşetli bir sûrete çeviriyorsunuz. İkaza ve ayılmağa çok muhtaç olan altıncı tâifesine, gençlik uykusu içinde öyle bir şarab içiriyorsunuz ki; o şarabın humarı pek elîm, pek dehşetlidir. Acaba bu mudur hamiyet-i milliyeniz ki, o hamiyet-i milliye uğrunda çok mukaddesatı fedâ ediyorsunuz. O Türkçülük menfaati, Türklere bu sûretle midir? Yüz bin def’a el’iyazü billah.

Ey efendiler! Bilirim ki, hak noktasında mağlûb olduğunuz zaman, kuvvete müracaat edersiniz. Kuvvet hakta olduğu, hak kuvvette olmadığı sırriyle; dünyayı başıma ateş yapsanız, hakîkat-ı Kur’âniyeye fedâ olan bu baş size eğilmeyecektir. Hem size bunu da haber veriyorum ki: Değil sizler gibi mahdud, ma’nen millet nazarında menfur bir kısım adamlar, belki binler sizler gibi bana maddî düşmanlık etseler, ehemi yet vermeyeceğim ve bir kısım muzır hayvânâttan fazla kıymet vermeyeceğim. Çünkü bana karşı ne yapacaksınız? Yapacağınız iş, ya hayatıma hâtime çekmekle veya hizmetimi bozmak sûretiyle olur. Bu iki şeyden başka dünyada alâkam yok. Hayatın başına gelen ecel ise, şuhud derecesinde kat’i îman etmişim ki; tegayyür etmiyor, mukadderdir. Mâdem böyledir; Hak yolunda şehâdet ile ölsem, çekinmek değil, iştiyak ile bekliyorum. Bâhusus ben ihtiyar oldum, bir seneden fazla yaşamayı zor düşünüyorum. Zâhirî bir sene ömrü, şehâdet vâsıtasiyle kazanılan hadsiz bir ömrü bâkiye tebdil etmek; benim gibilerin en âlî bir maksadı, bir gayesi olur. Amma hizmet ise, felillahilhamd hizmet-i Kur’âniye ve îma niyede Cenâb-ı Hak rahmetiyle öyle kardeşleri bana vermiş ki; vefatım ile, o hizmet bir merkezde yapıldığına bedel, çok merkezlerde yapılacak. Benim dilim ölüm ile susturulsa; pek çok kuvvetli diller benim dilime bedel konuşacaklar, o hizmeti idame ederler. Hatta diyebilirim: Nasılki bir tane tohum toprak altına girip ölmesiyle bir sünbül hayatını netice verir; bir taneye bedel, yüz tane vazife başına geçer. Öyle de; mevtim, hayatımdan fazla o hizmete vâsıta olur ümidini besliyorum!..

Dinle
-