Mektubat | Yirmi Altıncı Mektup | 322
(310-346)
Üçüncü Mebhas

Yâni:

Yâni: “Sizi tâife tâife, millet millet, kabile kabile yaratmışım; tâ birbirinizi tanımalısınız ve birbirinizdeki hayat-ı içtimâîyeye âid münâsebetlerinizi bilesiniz, birbirinize muavenet edesiniz. Yoksa sizi kabile kabile yaptım ki; yekdiğerinize karşı inkâr ile yabani bakasınız, husumet ve adâvet edesiniz değildir!”

Şu mebhas “Yedi Mes’ele”dir.

Birinci Mes’ele: Şu âyet-i kerîmenin ifade ettiği hakîkat-ı âliye, hayat-ı içtimâîyeye âid olduğu için, hayat-ı içtimâîyeden çekilmek isteyen Yeni Said lîsaniyle değil, belki İslâmın hayat-ı içtimâîyesiyle münâsebetdar olan Eski Said lîsaniyle, Kur’ân-ı Azîmüşşan’a bir hizmet maksadiyle ve haksız hücumlara bir siper teşkil etmek fikriyle yazmağa mecbûr oldum.

İkinci Mes’ele: Şu âyet-i kerîmenin işaret ettiği “teârüf ve teâvün düstûru”nun beyanı için deriz ki: Nasılki bir ordu fırkalara, fırkalar alaylara, alaylar taburlara, bölüklere, tâ takımlara kadar tefrik edilir. Tâ ki; her neferin muhtelif ve müteaddid münâsebâtı ve o münâsebâta göre vazifeleri tanınsın, bilinsin.. tâ, o ordunun efradları, düstûr-u teâvün altında, hakîki bir vazife-i umûmîye görsün ve hayat-ı içtimâîyeleri, a’danın hücumundan masun kalsın.

Dinle
-