Mektubat | Yirmi Altıncı Mektup | 319
(310-346)

Amma Sûre-i ق ’ın âyeti ise, ondaki îcaz pek acîb ve mu’cizânedir. Çünkü: Kâfirin pek müthiş ve çok uzun ve bir günü elli bin sene olan istikbâline ve o istikbâlin dehşetli inkılâbatında kâfirin başına gelecek elîm ve mühim hâdisata birer birer parmak basıyor. Şimşek gibi fikri, onlar üstünde gezdiriyor. O pek çok uzun zamanı hazır bir sahife gibi nazara gösterir. Zikredilmeyen hâdisatı; hayâle havale edip, ulvî bir selâsetle beyân eder.

İşte ey şeytan! Şimdi bir sözün daha varsa söyle...

Şeytan der:

— Bunlara karşı gelemem, müdafaa edemem. Fakat çok ahmaklar var, beni dinliyorlar ve insan sûretinde çok şeytanlar var, bana yardım ediyorlar ve feylesoflardan çok fir’avnlar var, enâniyetlerini okşayan mes’eleleri benden ders alıyorlar. Senin bu gibi sözler’in neşrine sed çekerler. Bunun için sana teslim-i silâh etmem!

* * *

Dinle
-