Mektubat | Yirmi Altıncı Mektup | 318
(310-346)

Kısa birkaç cümle ile, “Tûfan” hâdise-i azîmesini netâiciyle öyle îcaz-kârâne ve mu’cizane beyân ediyor ki; çok ehl-i belâğatı, belâğatına secde ettirmiş.

Hem meselâ:

İşte Kavm-i Semûd’un acîb ve mühim hâdisatını ve netâicini ve sû-i âkibetlerini, böyle kısa birkaç cümle ile, îcaz içinde bir i’caz ile selâsetli ve vuzuhlu ve fehmi ihlâl etmez bir tarzda beyân ediyor.

Hem meselâ:

İşte cümlesinden cümlesine kadar çok cümleler matvîdir. O mezkûr olmayan cümleler, fehmi ihlâl etmiyor, selâsete zarar vermiyor. Hazret-i Yunus Aleyhisselâm’ın kıssasından mühim esasları zikreder; mütebâkisini akla havâle eder.

Hem meselâ: Sûre-i Yusuf’ta kelimesinden ortasında yedi-sekiz cümle îcaz ile tayyedilmiş. Hiç fehmi ihlâl etmiyor, selâsetine zarar vermiyor. Bu çeşit mu’cizane îcazlar Kur’ânda pek çoktur. Hem pek güzeldir.

Dinle
-