Mektubat | Yirmi Sekizinci Mektup | 383
(348-389)

Çok işte Hak onu muvaffak ede,

Tevafuk, makam-ı tevakkuf değil!

Ahmed Galib

(Rahmetullahi Aleyh)

(Merhum Binbaşı Âsım Bey’in fıkrasıdır.)

Kasem ederim, doğrudur sözü özüyle beraber.

Bu hakîkatı kabûl ve tasdik etmeyen bedmâyeler

Kalır dalâlet ve vâdi-i hüsranda nice seneler.

Bunları irşad edip kurtarmaktır hüner,

Hidâyet erişse eğer, o vakit boyun eğer.


Cümlenin ıslâhını niyaz edip Hâlık’a yalvaralım,

Hep envâr-ı Kur’âniyye olan Sözler’i okuyup anlatalım,

Bu yolda bizler de feyz alıp dilşâd olalım,

Fenâyı bekâya tebdilde rızâyı Bâri’ye kavuşalım.

Sadhezâr tahsîne lâyık bibaha fıkra-i Galib,

Bu hakikatları söylemekle olur şübhesiz galib.

Binbaşı Âsım

(Rahmetullahi Aleyh)

Sekizinci Risâle Olan Sekizinci Mes’ele

(Şu Mes’ele altı suâlin cevabı olup “Sekiz Nükte”dir.)

Birinci Nükte: Bir dest-i inâyet altında hizmet-i Kur’âniyede istihdam edildiğimize dâir çok enva’-ı işârât-ı gaybiyeyi hissettik ve ba’zılarını gösterdik. Şimdi o işârâtın bir yenisi daha şudur ki: Ekser Sözler’de tevâfukat-ı gaybiyye var. (Hâşiye) Ezcümle: Resûl-i Ekrem kelimesinde ve Aleyhissalâtü Vesselâm ibâresinde ve Kur’ân lafz-ı mübârekesinde, bir nevi cilve-i i’caz temessül ettiğine bir işâret var. İşârât-ı gaybiye ne kadar gizli ve zaîf de olsa, hizmetin makbûliyetine ve mes’elelerin hakkaniyetine delâlet ettiği için bence çok ehemmiyetlidir ve çok kuvvetlidir.

---------------------------------------
(Hâşiye): Tevâfukat ise, ittifaka işârettir; ittifak ise, ittihada emâredir, vahdete alâmettir; vahdet ise, tevhidi gösterir; tevhid ise, Kur’ânın dört esasından en büyük esasıdır.
Dinle
-