Mektubat | Hakîkat Çekirdekleri | 479
(474-485)

küçük bir hareket, insanı a’lâyı illiyyîne çıkarır ve öyle hal olur ki; küçük bir fiil, insanı esfel-i safilîne indirir.

49— Bir tane sıdk, bir harman yalanları yakar. Bir tane hakîkat, bir harman hayalata müreccahtır.

Her sözün doğru olmalı; fakat her doğruyu söylemek, doğru değil.

50— Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.

51— İnsanları canlandıran emeldir; öldüren ye’stir.

52— Eskiden beri i’lâyı kelimetullah ve bekayı istiklâliyet-i İslâm için farz-ı kifaye-i cihadı deruhde ile kendini, yekvücûd olan âlem-i İslâm’a fedâya vazifedar ve hilafete bayrakdar görmüş olan bu devlet-i İslâmiyenin felâketi; âlem-i İslâmın saâdet ve hürriyet-i müstakbelesiyle telâfi edilecektir. Zîra şu musîbet, mâye-i hayatımız olan uhuvvet-i İslâmiyenin inkişafını hârikulâde ta’cil etti.

53— Hıristiyanlığın malı olmayan mehâsin-i medeniyeti ona mal etmek ve İslâmiyetin düşmanı olan tedenniyi ona dost göstermek, feleğin ters dönmesine delildir.

54— Paslanmış bîhemta bir elmas, daima mücella cama müreccahtır.

55— Herşeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise ma’nevîyatta kördür.

56— Mecaz, ilmin elinden cehlin eline düşse, hakîkata inkılâb eder; hurâfata kapı açar.

57— İhsan-ı İlâhîden fazla ihsan, ihsan değildir. Her şeyi, olduğu gibi tavsif etmek gerektir.

58— Şöhret, insanın malı olmayanı dahi insana maleder.

59— Hadîs, mâden-i hayat ve mülhim-i hakîkattır.

60— İhyâyı din, ihyâyı millettir. Hayat-ı dîn, nûr-u hayattır

61— Nev’-i beşere rahmet olan Kur’ân; ancak umumun, lâakal ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti kabûl eder. Medeniyet-i hazıra, beş menfî esas üzerine teessüs etmiştir:

1— Nokta-i istinadı, kuvvettir. O ise, şe’ni tecavüzdür.

2— Hedef-i kasdı menfaattır. O ise, şe’ni tezahümdür.

Dinle
-