Sizi bütün kuvvetimle te’min ederim ki: Kanaat ve iktisad; maaştan ziyâde sizin hayatınızı idame ve rızkınızı te’min eder. Bâhusus size verilen o gayr-ı meşrû para, sizden ona mukabil bin kat fazla fiat isteyecek. Hem her saati size ebedî bir hazineyi açabilir olan hizmet-i Kur’âniyeye sed çekebilir veya fütur verir. Bu öyle bir zarar ve boşluktur ki; her ay binler maaş verilse, yerini dolduramaz.
İşte bunun içindir ki, ehl-i nifakın hîlekârâne propagandasına karşı, kardeşlerimi sâbık üç nokta ile îkâz ediyorum. Onlara gelen hücumu def’e çalışıyorum.
Şimdi en mühim bir hücum benim şahsımadır. Diyorlar ki: “Said Kürddür, neden bu kadar ona hürmet ediyorsunuz, arkasına düşüyorsunuz?”
İşte bilmecbûriye böyle herifleri susturmak için, Dördüncü Desîse-i Şeytaniyeyi, istemeyerek Eski Said lîsaniyle zikredeceğim.
Dördüncü Desîse-i Şeytaniye: Şeytanın telkini ile ve ehl-i dalâletin ilkaâtiyle, bana karşı propaganda ile hücum eden ve mühim mevkileri işgal eden ba’zı mülhidler, kardeşlerimi aldatmak ve asabiyet-i milliyelerini tahrik etmek için diyorlar ki: “Siz Türksünüz. Mâşâallah Türklerde her nevi ulemâ ve ehl-i kemâl vardır. Said bir Kürddür. Milliyetinizden olmayan birisiyle teşrik-i mesaî etmek hamiyet-i milliyeye münafîdir?”
Elcevab: Ey bedbaht mülhid! Ben Felillahi’l-hamd müslümanım. Her zamanda, kudsî milletimin üç yüz elli milyon efrâdı vardır. Böyle ebedî bir uhuvveti te’sis eden ve duâlariyle bana yardım eden ve içinde Kürdlerin ekseriyet-i mutlakası bulunan üç yüz elli milyon kardeşi, unsuriyet ve menfî milliyet fikrine fedâ etmek ve o mübârek hadsiz kardeşlere bedel, Kürd nâmını taşıyan ve Kürd unsurundan addedilen mahdud birkaç dinsiz veya mezhebsiz bir mesleğe girenleri kazanmaktan yüz bin def’a istiâze ediyorum!.. Ey mülhid! Senin gibi ahmaklar lâzım ki, Macar kâfirleri veyahut dinsiz olmuş ve firenkleşmiş birkaç Türkleri muvakkaten, dünyaca dahi fâidesiz uhuvvetini kazanmak için; üç yüz elli milyon hakîki, nurânî menfaatdar bir cemâatin bâki uhuvvetlerini terketsin.