Barla Lahikası | Mektub 108 | 115
(115-115)

(Sözler’i müştakların ellerine yetiştiren kardeşim Bekir Ağa’nın fıkrasıdır)

Elimizdeki hakâik-i Kur’âniyeyi câmi’ Nur Risâleleri, her an ve zaman bizi tarîk-ı hakîkatın nurlarına istiğrak ederek, şu zaman-ı hâzîranın ehl-i îmanın kalbine verdiği ızdırabı izâle etmektedir.

Hakk’a şükürler olsun ki, ehl-i îmanın üzerine musallat olan ve gayr-ı kabil-i tahammül olan hâlât karşısında, îman ve irşâdın nurânî dâiresi dâhilinde, hak ve hakîkata lâyık bir vazifede istihdam ediliyoruz. Şu zamanda yegâne medâr-ı tesellimiz olan şey, ancak Erhamür-râhimîn’in tavassutunuzla, bizi kavuşturduğu hakîkatlardır. Lîsanım, şükranlarıma tercüman olamıyor. Ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Ancak söyleyebildiğim şey, beklediğim ümid, benim ve ehl-i îmanın, bilhassa risâlelerle alâkadar kardeşlerimin iki cihanda mesrur olmalarını ve bilhassa başta Üstadımızın kudsî ve pek azîm hizmetinden, Hâlık-ı Kâinat hazretlerinin razı olmasını temenniden ibaret kalıyor. Bu günkü ahvâl-i müessifeden müteessir olmamak mümkün değil. Allah iyi yapar, inşâallah. Ben cahilim, bu kadar yazabildim. O Sözlerin kıymetîni tariften âcizim. Ne kadar yazsam, o eserlerin kıymetînden binde bir nebzesini gösteremez.

Talebeniz, Emrullah oğlu

Bekir


Dinle
-