(14 Şevval 1352, Kânun-u sânî 1394)(*).
Aziz, Sıddık, Müdakkik Âhiret Kardeşim Ve Mütefekkir Ve Haki-katlı Arkadaşım Re’fet Bey!
Evvelâ: Mektubunuzda Risâle-i Nur’un mîzanlarını her okudukça, daha ziyâde istifade ettiğinizi yazıyorsunuz. Evet kardeşim, o risâleler Kur’ândan alındığı için kût ve gıda hükmündedir.
Her gün ihtiyaç gıdaya hissedildiği gibi, her vakit bu gıdâ-yı ruhanîye ihtiyaç hissedilir. Senin gibi ruhu inkişaf edip, kalbi intibaha gelen zâtlar okumaktan usanmaz. Bu Kur’ânî risâleler, sâir risâleler gibi tefekküh nev’inden değil ki, usanç versin. Belki tegaddidir.
Sâniyen: Gavs-ı A’zam gibi, memattan sonra hayat-ı Hızıriye yakın bir nevi hayata mazhar olan evliyâlar vardır. Gavs’ın husûsi ism-i a’zamı “Yâ Hayy” olduğu sırrıyla, sâir ehl-i kuburdan fazla hayata mazhar olduğu gibi, gâyet meşhur Maruf-u Kerhî denilen bir kutb-u a’zam ve Şeyh Hayatü’l-Harranî denilen bir kutb-u azîm, Hazret-i Gavs’tan sonra mematları hayatları gibidir. Beyne’l-evliya meşhur olmuştur.
Sâlisen: Tenekeci Mehmed Efendi’nin hıfz-ı Kur’ân’a çalışmak niyeti çok mübârektir. Cenâb-ı Hak onu muvaffak etsin. Elimizden geldiği kadar duâ ile yardım edeceğiz. Kur’ân-ı Azîmüşşan’ın herbir harfinin ekalli on hasene olmakla beraber; tekerrür ettikçe ve mübârek vakitlere rast geldikçe ve melek ve sâir zîşuur ruhanîler kıraatını dinledikçe herbir harfi öyle bir çekirdek olur ki, hasenât cihetinden öyle bir ma’nevî sünbül teşekkül eder ki; o sünbülün taneleri, tekellüm vaktinde ağızdan çıkan bir kelimenin havanın dalgalarının âyinelerinde temessül eden milyonlarca o kelime gibi kelimelerin adedine belki müsavi gelir. Böyle herbir harfi bir hazine-i ebediyenin bir anahtarı olabilir bir kudsî kelâmı kalbinde yazmak, ne kadar mukaddes bir hizmet olduğu âşikârdır. İnşâallah Bedreddin çoklara bir hüsn-ü misâl olacaktır, daha çoklarını hıfz-ı Kur’ân’a sevkedecektir.
Başta Bedreddin, kayınpederin Hacı İbrahim ve âhiret hemşirem olarak ihvanınızın bayramını tebrik ve selâm ve duâ ediyorum. Babacan orada ise ona çok selâm ediyorum.
Kardeşiniz
Said Nursî
-------------------------
(*): Re’fet Bey’e vürud tarihidir.