Barla Lahikası | Mektub 181 | 188
(188-188)

(Kalemi kerâmetli Mes’ud’un ehemmiyetli bir rü’yasıdır)

Âlîcenâb ve Fazilet-mend Üstad-ı Muhteremim Efendim Hazretleri!

Tulûât olmadıkça, siz üstadıma mektub yazmağa muktedir olamıyorum. Çünkü, başlıca âmâlim Nurların ikmâli olduğundan ve yazdığım esnada bir an evvel bitirmek emeliyle serî’ bir sûrette yazdığım için, o Nurlardan almış olduğum feyzi etraflıca anlatamayacağım için, mektub tastirine cür’et edemiyorum.

Husrev Efendi’nin nezdinizden müfarakatı günü, bendeniz ziyarete geliyordum. Bedre’nin civarında birbirimize tesâdüf ettik. Geri dön-mekliğimizi söylediler. Sabırsızca esbâbının neden münbais olduğunu sordum. Neticeyi anlattılar. Birlikte köye avdet ettik. Çok müteessir oldum. Me’yusiyetimden iki gün dışarıya çıkamadım. Kalbimin teessürünü teskin için, Nurları yazmakla meşgul oldum.

Avdetimizin ikinci gününün gecesi, saat on buçuğa kadar yazı ile iştigal ettim. Sahuru yedikten sonra me’yusane ve mükedderâne yattım. Gördüm ki, zât-ı âlînizle birlikte Medine-i Münevvere’ye gitmişiz. Harem-i Şerif’in kapısından girince, Makber-i Saadet önümüzde görünüyordu. Makber-i Saadet’in içinde Peygamberimiz Sallallahü Teâlâ Aleyhi ve Sellem Babü’s-Selâm’a doğru müteveccih idiler. Ben derakab koşmak istedim. Birlikte ben sizin bir adım arkanızda olarak vardık. İmamın namazdan fariğ olduğunda nasıl yüzünü cemâate çevirir; bizim girdiğimiz tarafa doğru Zât-ı Risâlet dönmüşler. Diz üstüne oturmuşlar ve biz de vardık. Zât-ı âlîniz hemen bir adım mesafeli olarak diz çöküp oturdunuz. Ben de sizin arkanızda diz çöküp oturdum. Siz Resul-i Ekrem (A.S.M.) ile epey müddet görüştünüz. Dikkatli vech-i saadete nazar ettiğimde, alnı vech-i mübâreki Güneş gibi gâyet parlak ve sâir aksamı buğday rengi, re’yü’l-ayn müşahede ettim. O esnâda mükâlemeniz neye müncer olduğunu anlayamadım. Tefsirini üstad-ı ekremime havale ediyorum. Yalnız kasır fikrimle, sen ne oluyorsun, diye kalbimi teskin edebildim. Üstadım şu zalimlerin İslâmiyet’e karşı tecavüzlerini, kendi merciine ve şerîat sâhibine şikayet etti.

Mes’ud



Dinle
-