Barla Lahikası | Mektub 292 | 299
(299-299)

Aziz, Sıddık ve Faal Ağabeyimiz Hulûsî Bey

Mübârek mektubunuzu aldığımız aynı anda: Üstadımız hasta ol-duğu halde, hilâf-ı adet olarak, odamıza gelip mektubunuzu okudu. Ruhu ferahladı ve dedi ki:

Hulûsî her sabah benim yanimdadır. Nasılki Emirdağı’nda yirmi sene sonra görüştüğümüz vakit, yirmi gün evvel görüşmüş gibi, ya-kınlık hissetmiştim. Şimdi de, on gün evvel görüşmüşüz gibi geldi.

Mâşâallah eski zamanda kahramanca hizmet yapan Hulûsî Bey, aynı hizmetine devam ediyor. Onun bu seyahatını, ben yapmışım gibi kabul ediyorum. Ben Eskişehir’e gelmek istiyordum. Hulûsî benim bede-lime gitmiş.

Şimdi iki, üç mühim mes’elemiz var, eğer bu olmasaydı, ya Hulûsî’-yi yanıma çağıracaktım. Veya ben onun yanına Urfa, Diyarıbekir hava-lisine gidecektim. İnşâallah bu ziyareti kaza edeceğiz, dedi.

Üstadımız hem size, hem oradaki kardeşlerimize çok selam ve duâ-lar edip, duâlarınızı istiyor. Biz de çok selam ve hürmetler eder, duâları-nızı bekleriz.


Kardeşleriniz

Ceylan-Bayram-Zübeyr


Ses Yok