Kastamonu Lahikası | Mektup 51 | 80
(80-80)

Mübârek hey’eti’nin büyük bir kahramanı Büyük Ali’nin siste’minde Küçük Ali’nin Mu’cizat-ı Kur’âniye’si, Mu’cizat-ı Ahmediye’nin tam mutabık bir bâki pırlanta tarzında mevki aldı. Erhamürrâhimîn her harfine mukabil yazana on sevab ihsan etsin, âmîn.

Mehmed Tahirî, Küçük Lütfü’nün hayr-ül-halefi ve Atabey’in kahramanı, bu havaliye nurlu ve güzel hediyeleri çok kıymetdardır. Rahmanürrahîm hazine-i rahmetinden ona ve pederine her hurufuna ve her kelimeye mukabil rahmet etsin, âmîn.

Aydınlı Hasan Ulvî’nin kuvvetli kalemi, inşâallah merhum Âsım’ın noksan bıraktığı vazife-i nuriyeyi tekmil edecek ve o güzel kalemle Âsım’ın ve Lütfü’nün ruhlarını şâdedecek. Onun küçük hediyesi, ilerideki kıymetdar hizmetlerini ihsas ederek büyük bir mevki aldı. Allah ondan razı olsun, âmîn.

Risâle-i Nur’un erkân-ı mühimmesinden ve resâil içinde sualleriyle ehemmiyetli bir mevki tutan ve onunla beraber ma’nen yaşayan kardeşimiz

Re’fet Bey’in mektubuyla ve Gül fabrikasının Gül-ü Muhammedî (A.S.M.) bahçesini yetiştiren Hüsrev’in mektubuna ayrı birer mektubla cevab yazmak isterdim; fakat şimdilik vakit müsaade etmedi.

* * *

(51)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Sizin mektublarınızdan o kadar mesrûr oldum ki, tarif edemem. Husûsan Hüsrev’in çok kıymetdar iki mektubunda, Hacı Hâfız’ın köyünde Risâle-i Nur’un pek fevkalâde bir sûrette tevessüü, o iki mektubu nusha gibi ve bir hüccet-i katıa gibi saklayıp, bu havalideki talebelere bir tâziyâne-i teşvik olarak gösteriliyor.

Risâle-i Nur, Kur’anın bir mu’cize-i ma’nevîsi olduğu gibi; Hüsrev’in kalemi de, Risâle-i Nur’un pek kuvvetli bir kerâmeti olduğunu buraca hergün tasdik ediyoruz. Hüsrev’in mektubuna karşı uzun mektub yazmak istiyorduk, arzumuza muvaffak olamadık.

Səs yoxdur