Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Bu parça hem Lâhika’ya, hem İ’caz-ı Kur’an’ın âhirine yazılacak. Birkaç gün sonra ehemmiyetli bir parçayı da göndereceğiz.
Mübârek Ramazan’ın Leyle-i Kadir sırrıyla, seksen üç sene bir ömr-ü ma’nevî kazandırması sırrıyle, hikmetiyle ve Risâle-i Nur’un şâkirdlerindeki sırr-ı ihlasla tesânüd ve iştirak-i a’mal-i uhrevî düstûruyla herbir sadık şâkird, o fevkalâde ma’nevî kazancı elde edeceğine gâyet kuvvetli bir delili budur ki: Bu dâire içinde kırk bin, belki yüz bin hâlis, hakîki mü’minlerin içinde
hakîkat-ı Leyle-i Kadr’i elde edecek bir-iki, on-yirmi değil, belki yüzlerin elde etmesi ihtimali kavîdir.
Sırr-ı ihlâsla ve iştirâk-i a’mâl-i uhrevî düstûrunun sırrıyla biz ve siz bu hakîkata müteveccihen, bu Ramazan-ı Şerif’te herbirimiz umumun hesabına ve umum arkadaşları içinde kendini farzedip, (nun-u mütekellim maalgayrı) yani dâima
gibi kelimelerde ( ) içinde umum kardeşlerini niyet etmektir. Ve bilhassa en zaîf olan bu kardeşinizi, ağır vazifesinde o husûsî niyetle yardım etmektir.