Kastamonu Lahikası | Mektup 145 | 233
(233-234)
(145)

RİSÂLE-İ NUR ŞÂKİRDLERİ TARAFINDAN SORULAN SUÂLE CEVABDIR

Sual: Geçen sene sizden sormuştuk ki; elli gündür merak edip dünya cereyanlarına bakmadınız ve sormadınız, o zaman bize bir cevab verdiniz. Gerçi o cevab hakîkattır ve kâfidir. Fakat Risâle-i Nur’un intişarı ve hizmeti ve âlem-i İslâmiyetin menfaati noktasında bir derece bakmanız lâzım iken, şimdi on üç ay oluyor aynı hal devam ediyor. Merak edip hiç sormuyorsunuz.

Elcevab:


âyetine en a’zam bir tarzda şimdiki boğuşan insanlar mazhar olmalarından, onlara değil tarafdar olmak veya merakla o cereyanları ta’kîb etmek ve onların yalan, aldatıcı propagandalarını dinlemek ve müteessirane mücadelelerini seyretmek, belki o acib zulümlere bakmak da caiz değil. Çünki zulme rıza zulümdür; tarafdar olsa, zalim olur. Meyletse



âyetine mazhar olur.

Evet hak ve hakîkat ve din ve adâlet hesabına olmadığına ve belki inad ve asabiyet-i milliye ve menfaat-i cinsiye ve nefsin enâniyetine dayanan dünyada emsâli vuku’ bulmayan gaddarane bir zulüm hesabına olduğuna kat’î bir delil şudur ki: Bin ma’sûm çoluk-çocuk, ihtiyâr, hasta bulunan bir yerde, bir-iki düşman askeri bulunmak bahanesiyle, bombalarla onları mahvetmek ve tabakat-ı beşer cereyanları içinde, burjuvaların en dehşetli müstebidleri ve sosyalistlerin ve bolşeviklerin en müfritleri olan anarşistlerle ittifak etmek ve binler, milyonlar ma’sûmların kanlarını heder etmek ve bütün insanlara zarar olan bu harbi idame ve sulhu reddetmektir.

Səs yoxdur