Kastamonu Lahikası | Mektup 52 | 81
(81-82)

Mübârekler kahramanlarından Küçük Ali’nin mektubunda bana büyük bir ümid verdi. Merhum Abdurrahman’ın elhak tam bir halefi olan kıymetdar ve mübârek büyük kardeşi olan Mustafa Hulûsi’nin, Hâfız Ahmed isminde mübârek bir mahdumu, peder ve amcaları sisteminde Risâle-i Nur’a hizmet etmesi, yeniden Abdurrahman dünyaya gelmesi kadar beni müferrah etti.

Aras Atabey’de, eskide Lütfü, Zekâi gibi iki kıymetdar şâkirdlerin yerlerini boş bırakmayan, Aras kahramanları olan Tahir ve Abdullah Çavuş’un Risâle-i Nur’a hizmetleri, Aras hakkında endişelerimi tamamen izâle etti.

İsmail oğlu Hüseyin’in hastalığı beni çok müteessir etti. İnşâallah tam bir Lütfü olacak, çok da hizmet edecek. Sizlerin buraya gelen mektublarınız, kısmen tensîkle Lâhika’ya dercediliyor. Size bu def’a mahrem Sırr-ı ’da istihrâc-ı gaybîdeki mücmel hakîkata dâir birden kalbe ihtar edilen bir fıkra ile Tesettür Risâlesi’ne Hâşiye gönderiyoruz. Bu şuhûr-u selâse, seksen küsur sene bir ömrü kazandırıyor. Elbette sizler gibi mücahidler, onu kazanmağa çalışacaksınız. Cenâb-ı Hak her bir gecesini sizin hakkınızda Leyle-i Mi’rac ve Leyle-i Berât ve Leyle-i Kadir kadar kıymetdar eylesin, âmîn.

* * *

(52)

Aziz Kardeşlerim!

Mahrem Sırr-ı ’da cifirle istihrâcım, aynen Münâzarât Risalesi’nde “Bir nur çıkacak ve göreceğiz” diye gaybî müjdeler gibi, ilhamî ve hak bir hakîkatı, fikrimle olan tatbikatımda bir kusur vardı. O kusur, beni düşündürüyordu.

Səs yoxdur