Kastamonu Lahikası | Mektup 180 | 291
(291-294)

Ondan birisi, eskiden beri bende bulunan kulunç illetine ve romatizma hastalığına iltihak edip, beni yatağa düşürdü. Fakat merak etmeyiniz, ben kalkıyorum geziyorum. Kat’iyyen -bugün gönderdiğiniz risâleleri tashih ederken- kanaatım geldi ki; o musîbetin bâki kalan ondan birisi, on derece bir ni’met hük-münde oldu. Ve on adedden ziyâde fâidelerinden bir fâidesi şudur ki: Ben tashihatta gerçi usanmıyordum, fakat her tashihte yine ders alıp istifade etmek bir âdetimdi. Bazı çok zevk alıyordum. Bu mevsimde dağlarda, bağlardaki güzel san’at-ı İlâhiyeyi temaşa zevki, o tashihteki zevkime galebe ediyordu.

Bu yeni musîbetteki mütemadiyen kendini ihsas eden hastalık, kemâl-i zevk ve şevkle Hazret-i Eyyüb Aleyhisselâm’ın Lem’asıyla, Hastalık Lem’asını her nüshada yeniden görüyorum gibi okuyup tashih ediyorum.

Kat’iyyen şübhem kalmadı ki; o zahmetli hastalık, o lezzetli, rahmetli vazife-i nuriye için verilmiş. Gerçi harekâtımda, namaz ve abdestte sıkıntı veriyor; fakat hastalıkla ubûdîyet muzaaf sevabı olduğu gibi, bu tashihat vazife-i nuriyedeki zevk, o sıkıntıları hiçe indirdi.

Sâniyen: Sizin nüshalarınızda ba’zan bir yanlış, birkaç nüshada aynen bulunur. Demek ma’nâ iyi anlaşılmamış, öyle kalmış. Meselâ: İktisad’ın âhirlerinde Hüsrev’in hâşiyesinde beşinci satırında: “Ulema ise, masrafla-rından mallarının kıymetini bilmedikleri” cümlesi yanlıştır. Sahihi ise, “Ulema ise, marifetlerinden mallarının kıymetini bildikleri için.” Hem bu satırın arkasındaki, “arkasında” kelimesi yanlış, sahihi “arasında”dır.

* * *

(180)

Aziz, Sıddık, Mübârek, Fedakâr Kardeşlerim!

Dün altı ehemmiyetli mektublarınızı aldım. Her mektubunuza uzun bir mektub yazmak cidden arzu ederdim, hem de hakkınızdır. Fakat bu hurûfâtı yazan Feyzi şâhiddir ki; altı gecedir, altı saat yatamadım.

Səs yoxdur