Kastamonu Lahikası | Mektup 180 | 294
(291-294)

Sâbian: Risâle-i Nur’un erkân-ı mühimmesinden Halil İbrahim’in on dört yaşındaki evlâd-ı ma’nevîsi, Risâle-i Nur dâiresindeki ma’sûm şâkirdlerin dâiresinde inşâallah ehemmiyetli mevki alacak. Ve o küçük şahsiyette parlak, büyük bir şâkird ruhu görünüyor. Mektubunda çocukça konuşmamış; gâyet müdakkikane büyük bir âlim gibi konuşması bizi çok sevindirdi. Mâşâallah, Bârekâllah dedirdi.

Sâminen: Evvelce haber aldığınız hastalığıma dâir bir noksan parça, dualarınıza ve geçen Ramazan gibi ma’nen yardımlarınıza vesîle olmak için o hastalık münâsebetiyle yanımıza gelen bazı zâtlara söylediğim ve noksan kalmış bir fıkrayı yazıyorum. Şöyle ki:

Halimi soranlara dedim ki: Hem nazar, hem ervah-ı gayr-ı tayyibe cihetinden başıma gelen bu musîbet, rahmet-i İlâhiye ile on adedden bire indi; dokuzu, ni’met oldu. Bâki kalan birisi de, dokuz menfaati oldu:

Birinci menfaati: Hastalıkta her saat ibâdeti, dokuz saat ibâdet hükmüne getirdi.

İkinci fâidesi: Onbeş Hasta Risâlesini, tam zevk ile tashih etmek ve bu hastalık zamanında hastalara ve muhtaç olanlara çabuk yetiştirmeye sebeb oldu.

Üçüncü fâidesi: Eski Said’i Yeni Said’e kalbeden eski bir hastalık gibi; şimdi de, Risâle-i Nur’un parlak bir tarzda intişarı, Yeni Said’i de dünya ile bir derece alâkadar ettiği cihetle, o halin zararından kurtulmaya sebeb oldu.

Dördüncüsü: Bu mübârek aylarda, pek çok iştiyak ve ihtiyaç ile fazla a’mal-i uhreviyede bulunmak arzusuyla beraber; mevsim ve bazı esbâb cihetiyle muvaffak olamayarak fazla müteessir idim. Bu hastalık, tam bu aylara lâyık bir tarzda, hastalıktan gelen ihlas ve kesret-i sevab cihetiyle azîm bir menfaati oldu. Beni gündüzde dağ ve bağları gezmekten men’ettiği gibi; gece uyku ve gafletten kurtarıp, kemâl-i tazarru’ ve niyâz ile geceleri ihyaya sebeb oldu.

Beşincisi: Geçenki Ramazan’daki hastalık gibi bu hastalık dahi, fedakâr kardeşlerimin şefkatlerini heyecana getirip, benim hesabıma a’mal-i uhreviyelerinin bir nevi zekatını vermek; nâkıs, kusurlu sermayemi, birden ona, belki yüze ve bine çıkarmağa sebeb olmasıdır.

Səs yoxdur