Kastamonu Lahikası | Mektup 180 | 292
(291-294)

Yalnız bu altıncı gece, bir buçuk saat kadar yatabildim. Onun için, bu ehemmiyetli mektublara kısacık birer cümle ile iktifa ediyorum.

Evvelâ: Risâle-i Nur santralı ve Hulûsi, Hakkı, Süleyman’ı temsil eden Sabri kardeşim! “Öşür, şer’î zekattır. Zekat ise, müstehaklaradır.”

Sâniyen: Gül fabrikası gülistanlarını ve merhum bedevi bülbüllerini konuşturan Hüsrev kardeş! Risâle-i Nur, Isparta’yı âfât-ı semâviye ve arziyeden muhafazasına sebeb olduğunu çok hâdisatla beraber, bu yeni zelzele hâdisesi ve muarız hocanın dolularla başının tokatlanması, yeni bir hücceti oluyor. Ve Mu’cizat-ı Kur’aniye lâhikasını sizin isabetli fikrinize havale ediyoruz. Hem siz yazdığınız mikdarı gönderiniz. Biz burada tekmil eder, size de sonra haber veririz.

Sâlisen: Nur fabrikasının sâhibi Hâfız Ali kardeş! Senin Risâle-i Nur’a karşı hârika ihlas ve irtibat ve i’tikâdın, inşâallah o nurları o havalide dâima parlattıracak. Senin, o büyük zelzelenin gürültüsünü işitmemen ve zelzeleyi hissetmemen; tokadını yiyen hoca gibi, Risâle-i Nur’un bir nevi kerâmetidir. Demek değil şâkirdlere zarar vermek, belki inâyetkârâne, vücûdunu da bazı haslara bildirmiyor, korkutmuyor.

Râbian: Bizi ve Kastamonu şâkirdlerini kıyamete kadar minnetdar eden ve müstesna kalemiyle Risâle-i Nur’un hemen umumunu bu havaliye yetiştiren ve evlâd ve peder ve vâlideleri ve refikasıyla Risâle-i Nur’a hizmet eden kahraman Tahirî kardeşim! Cenâb-ı Hak hanenizdeki hemşireme, hem bana şifa ihsan eylesin.

Hastalığıma ait bir parça size geliyor. Peder ve vâlidenize de benim tarafımdan deyiniz ki: “Tahirî gibi kahraman bir şâkirdi Risâle-i Nur’a yetiştiren ve o vasıta ile defter-i a’mallerine dâima hasenat yazdıran bir şâkirdi bize kardeş veren o mübârek zâtlar, inşâallah bu saadeti dâima idame ettirecekler. Dünyanın cam parçalarını, o elmaslara tercih etmeyecekler. Onlar, husûsî dualarımızda dâhildirler.”

Səs yoxdur