Kastamonu Lahikası | Mektup 8 | 17
(17-17)

(8)

Aziz, Sebatkâr, Fedakâr, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Gelecek bayramınızı tebrik ederim.


Kasem-i Kur’aniyle fevkalâde kıymetleri tahakkuk eden o mübârek gecelerde ve seherlerde mübârek kardeşlerimin mübârek duaları hem bana, hem ehl-i îmâna çok bereketli ve nurlu olmasını Rahmet-i Rahman’dan niyâz ederim.

Sâniyen: Size bir küçük sehvin büyük bir nükte-i gaybiyesiyle, karşı sahifedeki Hâşiyeyi, mevkilerinde yazmak için gönderdim.

Sâlisen: Hulûsi’nin bir gâilesi var diye hissediyorum. Merak etmesin. Risâle-i Nur’un şâkirdlerine inâyet ve rahmet, nezâret ve himâyet ederler. Dünyanın meşakkatleri madem sevab verir, geçerler; o musîbetlere karşı sabır içinde şükür ile, metânetle mukabele edilmek gerektir. Hem o, hem sizler bütün dualarımda ve kazançlarımda benimle berabersiniz.

Râbian: Risâlet-in-Nur kendi kendine Kur’an’ın himâyeti ve hıfz-ı Rabbânî altında intişar ediyor. Îmâm-ı Ali (R.A.) iki def’a “sırren, sırren” demesi işaret eder ki, perde altında daha ziyâde feyiz ve nur verir. Sizin gibi kardeşlerim, zamanın sarsıntılı hâdisatına karşı, -şimdiye kadar gibi- yine tam mukavemet eder ümidindeyim.


düstûrumuz olmalı.


* * *
Səs yoxdur