Kastamonu Lahikası | Mektup 14 | 23
(22-23)

Bu ikinci yol; Risâlet-in-Nur’un esâsı, mayası, temeli, ruhu, hakîkatı olduğunu has talebeleri görüyorlar. Başkalar dahi insafla baksa, Risâlet-in-Nur hakaik-i îmâniyeye muhalif olan yolları gayr-ı mümkin ve muhal ve mümteni’ derecesinde gösterdiğini görecekler.

İkinci Emâre: Risâlet-in-Nur’un sadık şâkirdleri, hüsn-ü âkibetlerine ve îmân-ı kâmil kazanmalarına o derece kesretli ve makbul ve samîmî dualar oluyor ki, o duaların içinde hiçbiri kabûl olmamasına akıl imkan veremiyor.

Ezcümle: Risâlet-in-Nur’un bir hâdimi ve bir tek şâkirdi, yirmi dört saatte, Risâlet-in-Nur’un talebelerinin hüsn-ü âkibetlerine ve saadet-i ebediyeye mazhar olmalarına, yüz def’a Risâlet-in-Nur talebelerine ettiği duaları içinde hiç olmazsa yirmi-otuz def’a selâmet-i îmânlarına ve husûsî hüsn-ü âkibetlerine ve îmânla kabre girmelerine aynı duayı en ziyâde kabule medâr olan şerâit içinde ediyor.

Hem Risâlet-in-Nur’un talebeleri bu zamanda her cihetten ziyâde hücuma ma’rûz îmân husûsunda birbirine selâmet-i îmân hakkındaki samimî, ma’sûm lîsanlarıyla dualarının yekûnü öyle bir kuvvettedir ki, rahmet ve hikmet onun reddine müsaade etmez. Faraza mecmuu îtibariyle reddedilse, tek bir tane onların içinde kabul olunsa, yine her biri selâmet-i îmân ile kabre gireceğine kâfi geliyor. Çünki herbir dua umuma bakar.

İkinci Mes’ele: Yirmi sene evvel tab’edilen Sünûhat Risâlesi’nde, hakîkatlı bir rü’yada âlem-i İslâm’ın mukadderatını meşveret eden ruhanî bir meclis tarafından, bu asrın hesabına Eski Said’den sordukları suale karşı verdiği cevabın bir parçası şimdilik tezahür etmiştir. O zaman, o ma’nevî meclis demiş ki: “Bu Alman mağlubiyetiyle neticelenen bu harbde, Osmanlı Devleti’nin mağlubiyetinin hikmeti nedir?”

Cevaben Eski Said demiş ki: Eğer galib olsaydık, medeniyet hatırı için çok mukaddesatı feda edecektik. –Nasıl ki yedi sene sonra edildi.- Ve medeniyet nâmıyla Âlem-i İslâm husûsan Haremeyn-i Şerifeyn gibi mevâki-i mübârekeye Anadolu’da tatbik edilen rejim kolaylıkla, cebren teşmil ve tatbik edilecekti. İnâyet-i İlâhiye ile onların muhafazası için, kader mağlubiyetîmize fetva verdi.

Səs yoxdur