günahkâr ve bütün geçmiş ömrü isyanla dolu bu âdi şahsiyetîmin öyle yüksek ve mukaddes bir hey’etin mübârek iki uzvu tarafından hüsn-ü kabul görülerek iltifatlarına mazhar ve kıymetli mesâi ve hizmet-i kudsiyelerine tevafukla, pek cüz’î ve değersiz hizmetimize iştirak ederek benimsemek ve kabul etmek yüksekliğinde bulunmaları, Risâle-i Nur’un kudsî kerâmetiyle Cenâb-ı Rabb-ı İzzet’in nihayetsiz eltâf-ı Sübhaniyesinden büyük bir lütf-u Rabbânî bulunduğunu şükranla arzeder ve bu kıymetli kardeşlerimizin hizmet-i kudsiyelerinin denizden bir katre mesabesindeki ve çok hatalı ve kıymetsiz ve cüz’î olan hizmetimizin âsâr-ı fiiliyesi olarak, bugün bendenizi lâyıkı bulunmadığım halde, âciz ve cahil ve günahkâr şahsiyetîm böyle yüksek ve yetişilmesi muhal olan Ashab-ı Resulullah (Rıdvanullahi aleyhim ecmaîn) Hazerâtının şahsiyet-i ma’neviyesinin küçük bir cilvesinin gölgesini temsil eden Mübârekler Hey’etinin iki azasının yüksek
iltifatlarına mazhar etmiştir ki; bendenizi bu kudsî mazhariyete eriştiren Risâle-i Nur delâletiyle Kadir-i Mutlak ve Hâlık-ı Zülcelâl’e, Risâle-i Nur’un hurûfâtı ve mevcûdatın mikdarınca hamd ü sena eder ve bu güzide ve kıymetdar Mübârekler Hey’etinin herbir azalarına ve bütün kardeşlerimize ayrı ayrı ihtiramla minnet ve şükranlarımı arzeder ve kendilerini ikinci üstad olarak kabul ettiğimden kıymetli irşatlarından mahrum bırakmamalarını ve dâimi dualarını dâima taleb etmekde bulunduğumun iblağını, büyük üstadımdan diliyerek, mubârek el ve ayaklarınızdan öper ve rızâ-i ilâhiye ve rü’yet-i Cemâl-ul-laha ebedi mazhariyetinizi Cenâb-ı Haktan niyâz eylerim efendim.
Talebeniz ve hizmetkârınız
Ahmed Nazif