Kastamonu Lahikası | Mektup 94 | 139
(138-139)

Dördüncüsü: Ali köyün’de Ali’lerin dördüncüsü olan Ümmî Ali’nin mektubu bizleri derince mesrûr eyledi. Gerçi kalemi ümmî kalemidir, fakat himmeti ve gayreti, kahraman Ali’lerin gayretleri, himmetleri nev’indendir. Beş-altı ayda altmış çocuğu okutmasıyla Risâle-i Nur’u öğretmesiyle ve o köyde böyle nura sarılmasıyla Ali Köy’ü dahi Sava ve Kuleönü ve İslâm ve Aras köyleri gibi Nursî karyesiyle beraber emvâtı dahi ma’nevî kazanca girecek.

Beşincisi: Hacılar Kebir Köyün’den çobanların yüzünü ak eden Ço-ban Hasan’ın mektubu çok çalışkan ve fedakâr Marangoz Ahmed’den tam ders alan ve Risâle-i Nur’a ihlâs ve iştiyakları câzibesiyle Risâle-i Nur kera-metkârâne onlara koşması ve Topal Ahmed’in altmış, yetmiş çocukları okutmasiyle ve Risâle-i Nur’un fedakâr şâkirdleri olan oradaki âhiret hemşi-relerimizin evvelce Marangoz Ahmed’in ihbarıyle Risâle-i Nur’un yardımına koştukları gibi yetîm çocuklara da birer Kelâm-ı Kadîm almaları bizlere ve buradaki Risâle-i Nur şâkirdleri olan hanımlara ulvî bir sürûr derince bir sevinç verdi ve verecek. Onların hatırı için bugünden itibaren Hacılar Kebir köyü aynen Ali köyü gibi Nursî köyüne arkadaş olacak.

Bu havalide dahi, belki çok yerler de sizin faaliyetinizden şevke gelip, Risâle-i Nur ziyâde tevessü ettiğinden; ehl-i dünyayı düşündürüyor, nazar-ı dikkati celbettiriyor. Bazı ufak tefek ilişmek de ondan ileri geliyor. İhtiyat her vakit olduğu gibi yine lâzımdır. Hazret-i Îmâm-ı Ali Radıyallahü Anhü iki def’a


demesi, Risâle-i Nur perde altında tenevvür ve tenvir eder diye işaret ediyor. Mümkün olduğu kadar geçici rüzgârlara ehemmiyet vermeyiniz, bakmayınız. Zâten mabeyninizde samîmî tesânüd ve meşve-ret-i şer’iye, sizi öyle şeylerden muhafaza eder. İçinizdeki şahs-ı ma’ne-vînin fikrini, o meşveretle bildirir.


Kardeşiniz ve sizinle dünyada, berzahta, âhirette
müteşekkirane iftihar eden ve edecek, hizmet-i
Kur’aniyede arkadaşınız
Said Nursî


* * *
Səs yoxdur