Kastamonu Lahikası | Mektup 182 | 296
(296-296)

Dokuzuncu fâidesi: Çoktan beri benim husûsî bir virdim ve hiç kaleme alınmayan ve mesleğimizin dört esâsından en büyük esâsı olan şükrün en geniş ve en yüksek mertebesini ihata eden ve bende çok def’a maddî ve ma’nevî hastalıkların bir nevi şifası olan ve ism-i a’zam ve besmele ile dokuz âyât-ı uzmayı içine alan ve ondokuz def’a şükür ve hamdi a’zamî bir tarzda ifade ile, tahmidatın adedleriyle o eşyanın lîsan-ı haliyle ettikleri hamd ü senayı niyet ederek, o hadsiz hamdlerin yekûnünü kendi hamdleri içine alarak azametli ve geniş bir tahmidname ve teşekkürname bulunan ve Sekine’deki Esmâ-i Sittenin muazzam yeni bir dersini izhâr etmeye sebeb olmasıdır.

Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve dua ve beraetlerini tebrik ederiz.

* * *

(182)

(Medâr-ı İbret ve Hayret Bir Hâdisedir)

“Risâle-i Nur’un erkân-ı mühimmesinden bir zât yazıyor ki: Adapazarı zelzelesinin aynı gününde, zelzeleden birkaç saat evvel, umumî ve herkese göstermek için, bir büyük tiyatro teşekkülüyle ve oyuncu kızlardan dört güzelini çırılçıplak olarak alayişle çarşı ve pazarda gezdirerek, o câzibedarlara kapılan tiyatro binasında toplanan bin kişiden fazla seyirciler, oyun başlarken, birdenbire arz kemâl-i hiddet ve gayz ile onların hayâsız yüzlerini dehşetli tokatladı, mahvedip zîr ü zeber etti. Ve o binayı hâk ile yeksan eyledi”.

Ben, dünyanın bu nevi hâdiselerinden iki senedir hiç haberim yoktu, bakmıyordum. Fakat bugünlerde hem Hüsrev ve hem kahraman Çelebi zelzeleden haber vermeleri; ve Hüsrev ve rüfekasının kanaatıyla, Isparta’nın gürültülü zelzelesi, (*) karşısında Risâle-i Nur’u kuvvetli bir kalkan bulmasıyla hiçbir zarar vermemesi; ve Risâle-i Nur’a muarız bir hocanın bütün hasılatını mahveden dolu o muarıza has kalması, başkasına ilişmemesi bir derece kanaat verir ki; ekser vilayetlere giren ve Adapazar’a girmeyen Risâle-i Nur’un ehemmiyetli bir esâsı olan tesettür şiarını bu derece açık ihânetiyle, Risâle-i Nur onların yardımlarına koşmamış diye, yalnız bu hâdiseye baktım.

* * *

(*) Isparta’da zelzele esnasında yerden müthiş gürültü geliyordu.

Səs yoxdur