Emirdağ Lâhikası | Mektup 68 | 93
(93-94)

Bu cemiyetin binler lira maddî, milyonlar lira da ma’nevî zararı oldu. Ve üzülen bizlere, kalbimiz ve ruhumuzla çok alâkadar bir şahs-ı ma’nevî: Ey Nurcular! Şimdi maddî imkân hasıl olmuyor diye üzülmeyiniz. Nurun fütuhatı, geniş bir sahada devam ediyor, küllî bir muvaffakıyet hasıl oluyor, vesaire vesaireyi bağırdı.



* * *

(68)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Size, manidar ve acib ve Risâle-i Nur’un Talebeleriyle ve Risâle-i Nur’a ve “Âyet-ül Kübrâ”nın kerâmetiyle ve ehl-i dünyanın ilişmek niyetleriyle alâkadar karşımda eskiden belediye bulunan hükümet dâirelerinden birisi, hiçbir şey kurtulmıyarak, hiç görmediğimiz acib bir parlamakla gecenin en soğuk bir vaktinde üç saat Cehennem gibi yandığı halde; tam bitişiğinde, Risâle-i Nur’un Çalışkanlarından bir talebesi, yine iki kardeşinin, ma’sûm Ceylân’ın sermayelerinin kısm-ı âzamı bulunan büyük mağazaları, o yangın yeri ile iki küçük dükkân fasıla ile o dehşetli yangın bütün şiddetiyle mağazaya doğru gelirken biçâre Ceylân yanıma geldi, dedi: “Biz yanıyoruz, mahvolduk.” Ben de iki gün evvel mağazalarında bulunan “Âyet-ül Kübrâ”nın bir kısım matbu nüshalarını yanıma getirmek için söyledim, fakat getirmedi. Demek o ateşi söndürmek için orada kalmıştı. Ben de Risâle-i Nur’u ve “Âyet-ül Kübrâ”yı şefaatçı yapıp: “Ya Rabbi kurtar” dedim. Üç saat o dehşetli yangın hücumunda bütün o büyük dâireyi mahvetti. Altında ve bitişiğindeki dükkânları bütün yaktı, yıktırdı. Risâle-i Nur’un ve “Âyet-ül Kübrâ”nın hıfzında olan mağazaya kat’iyyen ilişmedi ve altındaki şâkirdin dükkânı da müstesna olarak sağlam kaldı. Yalnız ahali camlarını kırdılar. Eğer ahali ilişmeseydi, eşyalarını almasaydılar, hiçbir zarar olmayacakdı.

İşte Isparta halıcıhânesinin yangını ile, Risâle-i Nur’un derslerine köşklerini tahsis eden zatların o dehşetli yangınla bitişik iki kardeşinin iki hânesinin kurtulması Risâle-i Nur’un bir kerâmeti olduğu gibi; Kastamonu’da aynen bu Emirdağı yangını gibi; orada, karşımdaki dehşetli bir yangının ittisalindeki Risâle-i Nur şâkirdlerinden Hafız Ahmed’in evi harika bir sûrette kurtulması ve hemşiresinin üçüncü kat yangın içinde harika bir tarzda, hem elmas ve altun mücevheratını, hem canını Risâle-i Nur’un bereketiyle kurtarması misillü; buradada bu yangın da,

Səs yoxdur