Emirdağ Lâhikası | Mektup 96 | 136
(136-137)

Evvelâ: Hilmi, İhsan, Eminin, Taşköprülü Sadığın mektubları, beni çok mesrur eyledi. Hakîkaten bu kardeşlerimiz, hapishânede dokuz ayda dokuz sene kadar hizmet-i Nuriyeyi yaparak Isparta kahramanlarıyla omuz omuza geldiler. Ben, onların hem istirahatıma, hem hapisdeki arkadaşlarımızın ittifaklarına ve yeni Nurların hizmetine tam çalışmalarını hiçbir vakit unutmıyacağım. Cenâb-ı Hak, onlardan ve sizden ebeden razı olsun. Ben, hayalen, çok def’a eski zamana ve Kastamonu’daki ve Barla’daki ma’lûm yerlere ve seyrangâhlara şevkle gidiyorum. Oralarda oturup ağlıyorum. O enislerimi hayalen görüyorum.

Kahraman Sâdık’ın kuvvetli ifadesine ve güzel yazısına benziyen bir kısa mektub da, Safranbolu şâkirtlerinin selâmetini de, Mustafa Osman ve Hıfzı yazıyor. Şüphelendim, acaba Sadık oraya gelmiş, yoksa onlar oraya gitmişler veya başka Sadık nâmında bir kardeşimiz midir?

Saniyen: Barla sıddıkları Nurların yazmasına tam çalışmaları, herkesten evvel onların vazifeleridir. Çünkü Barla birinci medrese-i Nuriye şerefini kazanmasından, o mübârek medreseyi talebesiz bırakmak caiz değil. İnşâallah, tekrar şenlenecek. Çalışanlara Barekâllah deriz. Cenâb-ı Hak tevfik versin, âmin.

Salisen: Safranbolu’nun sadık şâkirdlerinden Osman ve Ahmed’in iki mektubları, onların fevkalâde sadakat ve Nurlara alâkadarlıklarını gösteriyor. Mâşâallah, Osman, az zamanda hem Kur’ânı ders almış, hem Nurları yazmış, şimdi de “Asa-yı Musa”yı yazıyor. Fedakâr Mustafa Osman ve Hıfzı’ya tam bir kardeş ve Ahmed dahi tam alâkadardır. Mektubunda imlâsı noksan olmasından, dediğini bilemedim. Onlara, Safranbolu’da ve Kastamonu ve civarındaki kardeşlerime çok selâm ve dua ederiz, dualarını isteriz. Medreset-üz-Zehradaki Isparta ve civarı umum kardeşlerimize birer birer selâm ederiz, selâm ve selâmetlerine dua ederiz.

* * *

(96)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Bir iki hafta Husrev’in kalemiyle mektubunu almadığımdan; ve Konya’ya gönderdiğim mecmûaların cevabı gelmediğinden; ve bir vekil-i dahiliye başda olarak, düşmanlarımız, anarşilerle beraber, beni emsalsiz tazyiklerinden;

Səs yoxdur