Kastamonu Lahikası | Mektup 22 | 33
(33-34)
(22)

ÂHİR ZAMANDAN HABER VEREN MÜHİM BİR HADİS:


Ramazan-ı şerifte onuncu günün ikinci saatinde birden bu hadîs-i şerif hatırıma geldi. Belki Risâle-i Nur şâkirdlerinin taifesi ne kadar devam edeceğini düşündüğüme binâen ihtar edildi.


(şedde sayılır, tenvin sayılmaz) fıkrasının makam-ı cifrîsi bin beş yüz kırk iki ederek nihayet-i devamına îma eder.



(şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi bin beş yüz altı edip, bu tarihe kadar zâhir ve âşikârane, belki galibane; sonra tâ kırk ikiye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın îma eder.



(şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi bin beş yüz kırk beş olup, kâfirin başında kıyamet kopmasına îma eder.


Cây-ı dikkat ve hayrettir ki, üç fıkra bil’ittifak bin beş yüz tarihini göstermeleriyle beraber, tam tamına ma’nidar, makul ve hikmetli bir sûrette bin beş yüz altıdan tâ kırk ikiye, tâ kırk beşe kadar üç inkılâb-ı azîmin ayrı ayrı zamanlarına tetabuk ve tevafuklarıdır. Bu îmalar gerçi yalnız bir tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil, fakat birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi.

Səs yoxdur