Kastamonu Lahikası | Mektup 64 | 98
(98-99)

Leyle-i Kadr’e lâyık bir tarzda çalışmağa başladı. Risâle-i Nur şâkirdlerinden gelen bu duayı ve şifayı, hârika bir mu’cize gibi bir kerâmet olduğunu biz gözümüzle gördük.

Orada bulunan kardeşlerimize birer birer selâm ve arz-ı hürmet eder, dualarını isteriz.

Bura Risâle-i Nur şâkirdlerinden
Kardeşiniz
Emin, Mehmed Feyzi


* * *




(64)

Aziz, Sıddık, Mübârek Kardeşlerim Ve Hizmet-i Kur’aniyede Çalışkan Ve Kuvvetli Arkadaşlarım Ve Tarîk-ı Hakta Ve Berzah Seyahatında Ve Âhiret Yolunda Nûranî Yoldaşlarım!

Sizin bayramınızı, Leyle-i Kadr’inizi, Ramazan-ı Şerif’te makbul dualarınızı bütün ruh u canımla tebrik ve tes’id ediyorum. Cenâb-ı Hak bu bayramın sürûrunu, hakîki ve geniş ve umumî sürûra mukaddeme ve vesîle eylesin, âmîn.

Sâniyen: Sizin bu mübârek bayramın hediyesi olân gönderdiğiniz nurlu kalem hediyelerinizi o kadar kıymetdar görüyorum ki, tarif edemem. Cennet-ül Firdevs’te âb-ı kevser destileri gibi, kemâl-i iştiyak ve şükranla ve sürûrlu göz yaşıyla kabul edip başıma koydum. Böyle elmas kılınç gibi kalemleri ve hakîkat kahramanlarını Risâle-i Nur’a ihsan eden Cenâb-ı Hakk’a hadsiz hamd ü şükrederim.

Sizlere de o mübârek kitabların, yazıların herbir harfine mukabil Cenâb-ı Erhamürrâhimîn on hasene ihsan eylesin, diye niyâz ediyorum.

Hakîkaten Hüsrev’in infikâki beni çok müteessir etmişti. Fakat Tahirî, o parlak kalemiyle benim o teessüratımı izâle eyledi. O bütün efrâd-ı ailesiyle, peder ve vâlidesiyle Risâle-i Nur’un has talebeleri içinde her vakit hissedar olacaklardır.

Səs yoxdur