Kastamonu Lahikası | Mektup 81 | 118
(118-119)

Birden ihtar edildi ki: O gaybî esrarı açacak olan meslekten yüz derece daha ehemmiyetli ve kıymetli ve umumî ihtiyaca medâr ve herkes bu zamanda ona şiddetle muhtaç ve İslâmiyetin temel taşları olan hakaik-i îmâniye hazinesine hizmet etmeye ve istifadeye zarar gelecekti. En büyük ve en yüksek maksad olan hakaik-i îmâniyeyi, ikinci derecede bırakacaktı. Onun için idi.”

Sûre-i remzinde, esrar-ı gaybiye gösterildi; birden kapandı, perde indi.

Hem bu sır içindir ki, o yolda fazla istihdam edilmedik, yalnız o mes-lek-i tevafukiyenin tereşşuhatından Risâle-i Nur’un hakkaniyetine bir imza ve cezaletine bir zînet ve huruf-u Kur’aniyenin intizamından ve vaziyetlerinden tezahür eden bir nevi i’caz çıktı. Daha o yolda çalıştırılmadık.

Umum kardeşlerimize ve Risâle-i Nur’da ders arkadaşlarıma birer birer selâm ve dua ederiz ve dualarını rica ederiz.

* * *


(81)

Aziz, Sıddık, Mübârek, Ma’sûm Kardeşlerim!

Sizin çok mübârek ve nazarımızda çok kıymetdar ve benim nazarımda Cennet’in


tarafından ebedî ve Firdevsî bir hediye-i kudsiye gibi geçen ve gelen iki bayramı, Cennet’in şekerlemeleri ve tatlıları gibi tatlılaştıran ve zînetlerin ve nakışların yetmiş tarzlarını giyen hûrilerin hulleleri ve libasları gibi, ma’nevî meclisimizi zînetlendiren kalem hediyenizi aldık. Bu hediye, Risâle-i Nur hizmeti noktasından ne derece ehemmiyetli olduğunu bugünlerde başıma gelen ve rü’yama giren bir hâdise ile anlayınız. Şöyle ki:

Bu çok kıymetdar ma’nevî hediyeyi almazdan üç gün evvel, aynen hediyeniz Kastamonu’ya geleceği ânında rü’yada görüyorum ki; terfi-i makam ve rütbe için bizlere bir ferman-ı şahane ma’nevî bir canibden geliyor, kemâl-i hürmetle ellerinde tutup bize getiriyordular.

Səs yoxdur