Kastamonu Lahikası | Mektup 160 | 257
(256-258)

Kardeşlerim!

Bu kudsî hediyeniz bu şehre girdiği aynı zamanda, daha biz haber almadan, memleketimizde talebeler bir kitaba başladığı zaman, (Kürdçe)


nâmında bir ziyâfet verdiklerine tam bir misal olarak, Risâle-i Nur’un beş talebesi, ayrı ayrı köylerde, ne biz, ne onlar postadan haberimiz yokken, güya bu kudsî kitabın



’si olarak herbiri, ayrı ayrı taamdan mürekkeb bir küçük ziyâfet nev’inde getirdikleri, hiçbir sebeb yokken, bütün bütün âdeta muhalif bir tarzda o beşlerin bu noktada ittifakı ve tevafukları, beşimiz (Ben, Emin, Feyzi, Hilmi, Tevfik) müttefikan karar verdik ki, tesâdüf kat’iyyen imkanı yok. Demek buradaki medrese-i nuriyenin



’si olarak, Rahmet-i İlâhiye tarafından bir kerâmet-i nuriyedir.

Hem otuz günden beri ve İnebolu’dan her hafta bir-iki def’a geldikleri halde; hiçbiri gelmeden, birden, sebebsiz, bir has talebe üç günde yayan olarak Hizb-ül Ekber’le beraber geldi. İkinci gün, güya onun için gönderilmiş gibi matbu’ Hizb-ül Ekber-i Nuriye’nin bir kısmını aldı, götürdü.

Aziz Kardeşlerim!

Bu Hizb-i Nuriye benim şahsıma ait pek büyük bir kerâmet-i ma’nevîyesi var. Şimdi beyan etmek zamanı geldi: Yirmi üç sene evvel, Eski Said Yeni Said’e inkılâb ettiği zaman, tefekkür mesleğinde gittiği için



sırrını aradım. Her bir-iki senede o sır, ya arabî, ya türkçe bir risâleyi netice verip sûret değiştiriyordu. Arabî Katre Risâlesi’nden, tâ Âyet-ül Kübra Risâlesi’ne kadar, o hakîkat devam edip sûretler değiştirerek, tâ Hizb-ül Ekber-i Nuriye sûret-i dâimesine girdi. Yirmi üç seneden beridir ki, ne vakit sıkılsam ve fikir ve kalbe yorgunluk ve usanç gelse, bu hizbin bir kısmını mütefekkirane okumuşsam, o sıkıntıyı ve usanç ve yorgunluğu izâle ediyordu. Hattâ bilâ-istisna, her gece sabaha yakın dört-beş saat meşgûliyetten gelen usanç ve yorgunluk, o hizbin altısından birisini okumasıyla hiçbir eseri kalmadığı bin def’a tekerrür etmiş. Mühim bir hakîkatı, bu hakîkat münâsebetiyle bu zamanda ehl-i medreseye ve hocalara taalluk eden bir mes’eleyi beyan ediyorum. Şöyle ki:

Səs yoxdur