Emirdağ Lâhikası | Mektup 119 - 120 | 158
(158-158)
(119)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Tekrar mübârek ramazanınızı tebrik ederiz. İki kahraman kardeşin ve “Mu’cizat-ı Ahmediye”de yedi çocuğun bir cihette bir sekizincisi hükmüne geçen Süleyman Rüştü’nün mübârek kerimesinin makine ile “Zülfikâr-ı Mu’cizat”a çalışmasını ve Husrev ve Tahirî’nin şirin ve dikkatli yazılarını teksir etmeğe fedakârane deruhde etmelerini bütün ruh u canımızla onları tebrik ederek, şimdiye kadar pek fevkalâde Nurlara ettikleri kıymetdar ve meyvedar sâbık hizmetlerine karşı, Risâle-i Nur hesabına binler Maşaallah ve Bârekallah ve veffakakümüllah deriz. (Hâşiye)

* * *

(120)

Aziz, Sıddık, Fedakâr Kardeşlerim!

İnebolu kahramanlarının tebrik mektublarında iki tevafuk ve iki kuşun garib ziyaretleri çok ma’nidardır. Evet, benim bir tek mektubumu yazan bir tek adamın hükümetce araştırılması ve ehemmiyetle bakılması, tazyiki zamanında, şahsımdan binler derece daha ziyâde konuşan ve te’sirli ders veren Risâle-i Nur’un “Zülfikâr-ı Mu’cizat”ın bin nüshaları ve bin dille ve binler mektubatiyle şimdiye kadar çok râkibleri bulunan ve tâkib edilen ve mümaşata tenezzül edemiyen Ahmed Nazif’in kalemiyle serbest ve mümanaat görmeden yazılmasına değil yalnız kuşlar, belki melekler ve ruhanilerden bir kısım, temessül edip bu harika muvaffakiyeti tebrik etseler, yine çok değil. Biz dahi o küçük Isparta kahramanlarına binler Barekâllah ve Maşaallah ve veffakakümullah deriz. Bütün ruh u canımızla onları tebrik ederiz ve bu pek büyük vazifede ihtiyat ve dikkatin lüzumunu ihtar ederiz.

* * *

Hâşiye: Lâtif bir tevafuktur ki, bir aydanberi burada hiç yağmur gelmiyordu ve kalbimiz dahi ma’lûm taarruzdan Nurculara gelen füturdan ağlıyordu. Birden, Husrev’in, iki gün evvel makine müjdesi ve Nazifin bu gün tafsilli mektubu ve makinenin yazısının numunesi elime verildiği aynı zamanda, -ve bana hizmet edenler- Eskişehir ezan-ı Muhammediyi okumağa başlaması; ve ma’lûm çavuşa bana ihanet için emr-i cebri veren adam tokat yediğini dedikleri aynı vakitte rahmet yağmuriyle çoktan ağlıyan mahzun kalblerimizin büyük ferahlarına ve sevinç ve inşirahlarına tam tamına tevafuku ve tetabuku, İnşâallah bir fal-i hayırdır..

Səs yoxdur