Emirdağ Lâhikası | Mektup 134 - 135 | 167
(167-167)

Onun istediği gibi, ya teberru veya ileride başka muavenet edenler gibi bir mukabele nev’inde, ya Nurlardan veya başka bir istediği -varsa- vermek sûretiyle o has kardeşimizi memnun edersiniz.


* * *

(134)

“Rumuzat-ı Semaniyeyi” yazdığım zaman hem çok acele telif edilmiş, hem benim eski mahfuzatıma itimad ederek, takribî iki mikyas yaptım. Onunla, hem eski ulemanın hesablarına binaen hurufat-ı Kur’âniyenin i’caz cihetinde esrarını yazdım. Sonra meşhur “Kamus-ül-lûgat” sahibi “Mecdüddîn” “Firuz Âbâdî”nin, “El-Mikyas” nâmındaki tefsir-i meşhuru, makbul ü hurufat ve kelimat-ı Kur’âniyeye dâir beyanatına bakdık, yüzde doksan bizim hesabımıza tevafuk etmiş. Yalnız, beş on yerinde muhalefet gördük. Sonra tahkikî bir hesab yaptım. Bizimki doğru, onunki matbaaların sehvi olduğu tahakkuk etti. Mâdem böyle azîm yekûnlardaki tevafuklarda küçük küsûratlar ve küçük farklar zarar vermez diye daha tam tamına tahkikî bir tarzda bütün Kur’ânı, bütün hurufatiyle ve kelâm ve kelimatiyle hesab etmeğe ve letaif-i i’caziyyeyi onunla tam takviye etmeğe vakit bulamadım. Zâlimler, bana vakit bırakmadılar. Ben de o takribî mikyaslarımla ve mahfuzatımla ve eski ülemanın hesablarına ve “Kenz-ül Arş Duası”ndaki adedlerime iktifa eyledim.

* * *

(135)

Nazif Çelebi’nin İnebolu hâlis kardeşlerimizin nâmına bayram tebriki ile ve “Zülfikâr”ın gâyet dikkat ve ehemmiyet ve ihtiyatla devam-ı hizmeti ve “Mu’cizat-ı Kur’âniye”yi de bitirip zeyillerinden bir kısmını da tamam etmesi ve Abdurrahman Salâhaddin’in Amerika misyonerlerine dört beş ay okutturduğu “Asa-yı Mûsa” ve “Mu’cizat-ı Ahmediye”yi emin bir vasıta ile bizim nâmımıza Cami-ül-Ezhere hediye edip göndermesini; ve ehemmiyetli bir Nur şâkirdi Ahmed Kureyşi’nin onların makinesinin masrafına yüz banknot vermesini beyan eden bir mektubunu aldım.

Səs yoxdur