Emirdağ Lâhikası | Mektup 182 | 223
(223-223)
(182)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Bütün ruh u canımızla, geçen Leyle-i Beraatınızı tebrik ediyoruz.

Saniyen: Nurun ehemmiyetli bir kumandanı ve nâşiri Re’fet Beyin Nur hizmeti için İstanbul’a gitmesi, çok iyi, çok güzeldir. Zaten oraya, onun gibi bir Nurcu lâzımdır. Cenâb-ı Hak muvaffak eylesin.. âmin.

Salisen: Ben, ikisini Cami-ül-Ezher ulemasına, ikisini Medine-i Münevvere’nin Ravza-i Mutahhara civarındaki âlimlerine, ikisini de Şâm-ı Şerif hey’eti ulemasına göndermek üzere üç “Asâ-yı Musa”, üç “Zülfikâr”ı hazırladım. Başlarında, evvelce Câmi-ül-Ezher ulemasına hitaben size gönderdiğimiz bir mektub dercedilmiştir. Mümkün olduğu kadar çabuk göndereceğiz İnşâallah.

Rabian: Ben, iki cihette ma’nevî hizmetlerinize ve dualarınıza ve benim yerimde yapamadığım ma’nevî kazançlarınızın imdadıma gelmesine şiddetle ihtiyacım var:

Birinci Sebeb: Bütün hayatımda şimdiki kuvvetsizlik ve gittikçe ziyâdeleşen zafiyeti hissetmemiştim. Çok sıkıntılarla dâimî evradlarımı ba’zı da noksan olarak yapabilirim. Halbuki bu eyyam ve Leyali-i mübârekede yüz derece çalışmağa ihtiyacım var. Ve sizin şirket-i ma’nevîyenize hissem itibariyle yardım etmek ve dualarınıza bin derece ziyâde âminlerle iştirake koşmak lâzım iken, bu iktidarsızlığım, o şirket-i ma’nevîyeye pek cüz’i yardım edebilir. Bunun çâresi, vazife-i Nuriyede benim vazifem size verildiği gibi, o şirketteki vazifeyi de sizlerin ma’nevî yardımlarına dayanıp haddimden ve isti’dâdımdan pek çok ziyâde bu âciz kardeşinizdeki hüsn-ü zannınıza muvafık çalışmayı rahmet-i İlâhîden niyaz ediyorum.

Səs yoxdur