Emirdağ Lâhikası | Mektup 186 - 187 | 227
(227-227)

Hem bu zamanda, ehl-i îmanın vahdetine çok zarar veren ba’zı siyasî cereyanlar Alevilerin fıtrî fedakârlıklarından istifade edip kendilerine âlet etmemek için Nur dâiresine çekmek büyük bir maslahattır. Mâdem Nur Şâkirdlerinin üstadı İmam-ı Ali Radiyallhu Anhdir ve Nur’un mesleğinde hubb-u Âl-i Beyt esasdır, elbette hakîki Alevîler, kemâl-i iştiyakla o dâireye girmeleri gerektir.

Bu zaman, îmanı kurtarmak zamanıdır. Seyr-ü sülûk-u kalbî ile tarikat mesleğinde bu bid’alar zamanında çok müşkülât bulunduğundan, Nur dâiresi hakîkat mesleğinde gidip, tarikatların faidesini te’min eder diye o kardeşimize ramazanını tebrik ve selâmımla beraber yazınız. O da bize dua etsin.

* * *

(186)

Safranbolu’daki halis kardeşlerimizden Hıfzı’nın küçük medrese-i Nuriyesi olan hânesindeki küçük ve çok çalışkan ma’sûmları yedi yaşında Yılmaz ve on üç yaşında Hüsnü’nün ve onlar gibi Nura çalışan muhterem validelerinin mübârek kalemleriyle yazdıkları tebriklerini, umum Safranbolu ve Eflâni medrese-i Nuriyesi nâmına bu ramazanın bir Firdevsî teberrükü hesabına kabul ettik. Yılmaz’ın ru’yası, aynen çıkmış.

Eflâni’nin hakîkaten küçük kahramanlarından Mustafa Sungurun güzel ve samimi mektubunun bir kısmı “Lâhika”ya geçecek. Elhak, Mustafa Osman’ın, Mustafa Oruç ve Mustafa Sungur gibi iki namdaş ve Nur hizmetinde pek ciddî arkadaş bulması, sadakatının ve muvaffakiyetinin bir kerâmeti hükmündedir. Hususan Safranbolu Hasan Feyzisi olan Ahmed Fuad’ın vesair o mektublarında isimleri bulunanlara birer birer selâm ve dua ediyoruz ve onların fevkalâde gayretlerini tebrik ediyoruz. Umum kardeşlerimize binler selâm ediyoruz.

* * *

(187)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: “Sirâcınnûr”un (Hâşiye) sıhhatli, mükemmel, güzel çıkması, Medreset-üz-Zehranın gâyet ehemmiyetli bir yeni dersidir ki, geniş dâire-i Nuriyede merakla okunacaktır, inşâallah.


Hâşiye: “Sirâcınnûr”u tashih ederken, bu ramazanda ehemmiyetli virdlerime tam vakit bulamadığımdan müteessir oldum. Birden ihtar edildi ki: okuduğun bu mebhaslar, bir cihetle ibâdet olduğu gibi, hem ayn-ı marifetullah ve zikrullah ve huzur-u kalbi ve muhabbet-i îmaniye olmasından, senin noksan bıraktığın virdlerinin yerini tam doldurur. Ben de Elhamdülillâh dedim.


Səs yoxdur