Emirdağ Lâhikası | Mektup 268 | 350
(350-350)

Mâdem hakîkat budur. Telâşsız ve ihtiyat içinde kemâl-i sabır ve şükürle, hakkımızda cereyan eden kaza ve kader-i İlâhî ve bizi himâye eden inâyet-i İlâhîye’ye karşı teslim ve tevekkülle ve buradaki kardeşlerimizle de hâlîsane ve tesellikârâne ve samimâne ve mütesânidâne hakîki bir ülfet ve muhabbet ve sohbetle Ramazan-ı şerîfte hayrı birden bine çıkan evradlarımızla meşgul olup, ilmî derslerimizle bu cüz’î geçici sıkıntılara ehemmiyet vermemeğe çalışmak, büyük bir bahtiyarlıktır. Ve Nur’un pek ehemmiyetli bu imtihanındaki te’sirli dersleri ve muârızlara kendini okutturması, ehemmiyetli bir fütuhat-ı Nuriye’dir.

Said Nursî


* * *

(268)


Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Rivâyât-ı sahiha ile “Leyle-i Kadri; nısf-ı âhirde, hususan aşr-ı âhirde arayınız.” ferman etmesiyle, bu gelecek geceler, seksen küsur sene bir ibâdet ömrünü kazandıran Leyle-i Kadrin gelecek gecelerde ihti’mali pek kavî olmasından istifâdeye çalışmak, böyle sevablı yerlerde bir saadettir.

Kadere îman eden gam ve hüzünden emin olur. (Herşey’in güzel cihetine bakınız.)

Sâniyen:


(Kadere îman eden gam ve hüzünden emin olur.) sırriyle



(Herşey’in güzel cihetine bakınız.) kaidesinin sırriyle



gâyet kısacık bir meâli: “Sözleri dinleyip en güzeline tâbi olup fenasına bakmayanlar, hidâyet-i İlâhîye’ye mazhar akıl sâhibi onlardır.” mealinde. Bizler için şimdi herşey’in iyi tarafına ve güzel cihetine ve ferah verecek vechine bakmak lâzımdır ki ma’nasız, lüzumsuz, zararlı, sıkıntılı, çirkin, geçici hâller nazar-ı dikkatimizi celbedip kalbimizi meşgul etmesin. Sekizinci Söz’de, bir bahçeye iki adam, biri çıkar biri giriyor. Bahtiyarı bahçedeki çiçeklere, güzel şeylere bakar, safa ile istirahat eder. Diğer bedbaht temizlemek elinden gelmediği hâlde çirkin, pis şeylere hasr-ı nazar eder, midesini bulandırır, istirahata bedel sıkıntı çeker, çıkar gider. Şimdi hayat-ı içtimâîye-i beşeriyenin safhaları, hususan Yusufiye medresesi bir bahçe hükmündedir.

Səs yoxdur