Emirdağ Lâhikası | Mektup 438 | 564
(564-564)

İslâmiyetin kahraman bayrakdarı olan Türk milletinin ma’sûm küçük yavruları, nurânî bir intibah ve bir hiss-i kablelvuku ile Nurlardan ders almaları gençlerin başına gelen o belâya karşı bir mukabeledir ki, inşâallah o yavruların hem kendileri, hem gençler mason ve zındıkların şerlerinden kurtulmasına bir işârettir ki, bu acib vaziyeti gösteriyorlar.


Said Nursî


* * *

(438)


Vasiyetnamenin Bir Zeyli

Eşref Edib’in neşrettiği Tarihçe-i Hayatın otuzuncu sahifesindeki Said’in hususiyetlerinden altı nümunesinden yedinci nümunesi ki, mukabelesiz hediyeyi ömründe kabûl etmemek, kanaat ve iktisada istinaden, şiddet-i fakriyle beraber altmış-yetmiş sene evvelki kendi talebelerinin tayinatını da kendisi verdiği acib vaziyetin şimdiki bir misali ve bir sırrı kaç senedir anlaşıldı diye vasiyetnamenin âhirinde bunu yazmanın zamanı geldi.

Evet şiddet-i fakr ve istiğna ile hediye almamakla beraber Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükür olsun ki, yasak olmayan daktilo makinesi ile intişar eden Risâle-i Nur’un verdiği sermaye ile şimdi ma’nevî Medreset-üz Zehra’nın dört beş vilâyetinde hayatını Risâle-i Nur’a vakfeden ve nafakasına çalışmaya zaman bulamayan fedakâr Nur talebelerinin tayinatına acib bir bereketle kâfi gelen ve Nur nüshalarının fiatı olan o mübârek sermayeyi ben öldükten sonra da o hâlis, fedakâr kardeşlerime vasiyet ediyorum ki, altmış yetmiş sene evvelki kaidemi yetmiş sene sonraki şimdiki düstûrlarıma aynen tatbik etsinler. İnşâallah Risâle-i Nur’un tab’ serbestiyeti olsa, o düstûr daha fazla inkişaf eder.

Medâr-ı hayrettir ki, o eski zamanda Evkaf’tan beş talebenin tayinatını Van’da Eski Said kabul etmiş. O az para ile ba’zan talebesi yirmiye, otuza, altmışa kadar çıktığı halde kendi talebelerinin tâyinatını kendisi veriyordu. O kanaat ve iktisadın bereketiyle ve kendi beş-altı mavzer tüfeğini satmakla istiğna kaidesini bozmadı. O zaman meşhur Tahir Paşa gibi çok yardımcılar varken kaidesini bozmadı. O altmış-yetmiş senelik düstûr-u hayatının bir işâret-i gaybiye ile altmış yetmiş sene sonra o kanaat ve istiğnanın bir meyvesi inâyet-i İlâhîye ile ihsan edildi ki, o kadar mahkemeler ve yasaklar ve müsadereler ve eski hurufla izin vermemekle beraber, kaç senedir dört-beş vilâyet vüs’atindeki ma’nevî Medreset-üz Zehra’nın fedakâr talebelerinin tâyinatını Risâle-i Nur kendisi hediye etti.

Səs yoxdur