Emirdağ Lâhikası | Mektup 298 | 368
(368-369)

İkinci esaretimde: Bu hapiste iken yirmi sene derslerimi dinlemiş ve benden daha güzel ders veren bir has kardeşimin ve zarurî hizmetimi gören hizmetçilerimin benim yanıma gelmeleri adliye memuru tarafından yasak edildi, tâ benden ders almasınlar. Halbuki Nur Risâleleri başka derslere hiç ihtiyaç bırakmıyor ve hiçbir dersimiz kalmamış ve hiç bir sırrımız gizli kalmamış. Her ne ise bu uzun kıssayı kısa kesmeye bir hal sebeb oldu.

* * *

(298)


Çok Aziz, Çok Sevgili, Çok Kıymetdar, Çok Mübârek Üstadımız Efendimiz Hazretleri:

Arz-ı tâzimat ve takdîm-i ihtirâmât ile istifsâr-ı hâtır edip, sıhhat ve âfiyetinize duâlar ederek dâmenlerinizden, el ve ayaklarınızdan öpüyoruz.

Müşfik üstadımız efendimiz Siz sevgili üstadımızdan bize gönderilen ve müdâfaâtın sonuna ilâve edilen üç kıymetdar mektubunuzla (Hüve) nüktesini nasıl bulduğumuzu siz sevgili üstadımıza arzetmemizi, bir mübârek kardeşimizle siz sevgili üstadımız emretmişler.

Sevgili Üstadımız, Efendimiz! Birinci mektubunuz, yirmi senedenberi tarassutlar ve nezâretlerle beraber altı vilâyet ve üç mahkemenin bulamayıp berâet verdikleri cemiyetçilikten sizde hiç bir eser görülmediği halde, hiç bir cemiyette ve hiç bir komitede görülmiyen Nurculardaki hârika alâka, ehemmiyetli bir tarafdan bir suâl ile siz sevgili üstadımızdan sorulmuş olup, şehâdet mertebesini kazanmak için ruhlarını feda eden milyonlar İslâm fedâilerinin ahfadları ve evlâdları, o fedâiliği ecdadlarından irsiyet aldıkları içindir ki: Siz sevgili üstadımıza mahkemeleri hayret ettirip susturan: “Milyonlar kahraman başlar fedâ oldukları bir hakîkata başımız dahi fedâ olsun.” diye acib cümleyi söyletmeye vesile olan talebelerinizde gördüğünüz hakîki, hâlis, sırf rızâ-yı İlâhî ve müsbet ve uhrevî fedakârlığın karşısında, menfî cemâat ve komitelerin mağlûb oldukları, hem Nurcuları dağıtmak isteyenlerin inşâallah muvaffak olamayacakları ve hem Nur’un ve îmanın fedâilerini çoğaltmaya sebebiyet verecekleri izah edilmekle cevap verilmiştir.

Səs yoxdur