Emirdağ Lâhikası | Mektup 406 | 515
(515-516)
(406)


Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelen: Çok emârelerle ve ba’zı hâdiselerle kat’iyyen tahakkuk etmiş ki, Nur’un has talebelerinden ba’zılarının bir zaîf damarını bulup hizmet-i Nuriyeden vazgeçirmek veya zaîfleştirmek için Nur’un ve Nur talebelerinin düşmanlarının çok plânları var. Medâr-ı ibret bir-iki nümuneyi beyân ediyoruz.

Birinci Nümunesi: Nurlarla şiddetli alâkası bulunan birkaç has kardeşimizin nazarını, fikrini başka tarafa çevirmek veya zevkli ve ruhanî bir meşreb ile meşgul edip, hizmet-i îmaniyeye karşı zaîfleştirmek için ba’zı şahıslar ispirtizma denilen ölülerle muhabere nâmı altında cinnîlerle muhabere etmek gibi hattâ ba’zı büyük evliyalarla, hattâ peygamberlerle güya bir nevi konuşmak gibi, eski zamanda kâhinlik denilen.. şimdi de medyumluk nâmı verilen bu mes’ele ile ba’zı kardeşlerimizi meşgul ediyorlar. Halbuki:

Bu mes’ele, felsefeden ve ecnebiden geldiği için, ehl-i îmana çok zararları olabilir. Ve çok su’-i isti’malata menşe’ olmakla beraber içinde bir doğru olsa, on yalan karışıyor. Çünkü, doğruyu ve yalanı tefrik edecek bir mihenk, bir mikyas olmadığından ervah-ı habise ve şeytana yardım eden cinnîlerin bu vesile ile hem onun ile meşgul olanın kalbine ve hem de İslâmiyet’e zarar vermek ihtimali var. Çünkü ma’nevîyat nâmına hakâik-i İslâmiyeye ve akide-i umûmîyeye muhalif ihbarat oluyor. Ervah-ı habise iken kendilerini, ervah-ı tayyibe zannettirip belki kendilerine ba’zı büyük veliler nâmını verip, İslâmiyet’in esasatına muhalif sözlerle zarar vermeye çalışabilirler. Hakîkatı tağyir edip, safdilleri tam aldatabilirler.

Meselâ: Nasılki güneş, bir küçük cam parçasında ziyasiyle, hararetiyle, şekliyle görünüyor. Fakat o küçücük camın içindeki güneşin o küçücük timsali, kendi nâmına eğer konuşsa ve dese: Benim ziyam dünyayı istila ediyor, benim hararetim herşeyi ısıtıyor ve küre-i arzdan bir milyon def’adan daha büyüğüm dese, ne derece hilaf-ı hakîkat olduğu anlaşılır. Aynen bu misal gibi: Bir peygamber, güneş gibi hakîki makamında iken o ispirtizmanın veyahut medyumluğun cam parçası hükmündeki isti’dâdına göre bir cilvesinin tezahürü, o hakîkat nâmına konuşamaz. Eğer konuşsa yüz derece muhalif olur.

Səs yoxdur