Çünki: İlm-i Usûl’de tasavvur-u küfür, küfür değil ve tahayyül-ü şetm, şetm olmaz. Hasene ise nûranî olduğundan, tasavvur ve tahayyülü dahi hasenedir. Çünki âyinede nûranînin timsali ziyâ verir, hasiyeti var; kesifin misali ölüdür, hayatsızdır, te’siri yoktur. Eğer sâir teellümat-ı ruhaniye ise; sabra, mücahedeye alıştırmak için Rabbânî bir kamçıdır. Çünki, emn ve ye’sin vartasına düşmemek hikmetiyle havf ve reca müvazenesinde, sabır ve şükürde bulunmak için kabz-bast haletleri, celâl ve cemâl tecellisinden intibah ehline gelmesi; ehl-i hakîkatça medâr-ı terakki bir düstûr-u meşhurdur.
Şamlı Tevfik’in ihtiyatını takdir etmekle beraber, eski kıymetdar hizmetlerinin onun defter-i a’maline dâimî bir sûrette yazı yazmaları için, o dahi dâimî çalışması gerekti. Şükür yine, elmas kalemiyle vazifesine başlaması, ruhumu ümidler ve iştiyaklarla neş’elendirdi; Barla hayatını hasretle hatırlattı.
Sabri kardeş! İmâmet vazifesinde Risâlet-in-Nur’a zarar yok, ruhsatla amel niyetiyle şimdilik çekilme.
Hüsrev kardeş! Beşinci Şuâ’ın kıymetini tam beyan ve takdirin beni çok mesrûr etti. İkinci def’a yaldızlı bir Kur’anı yazdığın, beni fevkalâde müferrah etti. Hem benim için de yeni risâleleri mübârek kaleminle (Hâşiye) istinsah ettiğin, beni minnetdarlık hissinden mesrûrane ağlattı.
Rüşdü ve Re’fet’in sıhhatleri ve kemâl-i sadâkat ve sebatları, hazîn endişelerimi izâle etti. Isparta talebeleri hatırları için, ben Isparta’yı kendi karyem (Nurs) ile beraber duamda dâhil ediyorum. Hattâ emvâtına, Nurs emvâtı gibi dua ediyorum. Hakîki vatanım ve memleketim nazarıyla o vilayete bakıyorum.
Makinası kuvvetli Ali kardeş! Sizlerin hâlîsane ve ciddî faaliyetinizden, Risâle-i Nur’a sizler gibi sarsılmaz çok talebeler zuhur ve devam ettiklerini ümid ederdim. Bildiğim Abdullah gibi ve bilmediğim umum kardeşlerime selâmımı ve bütün ma’nevî kazançlarıma onları teşrik ettiğimi tebliğ ediniz. Muhaberemde isimlerini yazmadığım ve hatırımda yazdığım kıymetdar kardeşlerimle çok alâkadarım.
Kardeşlerim! Çok ihtiyat ediniz, münafıklar çoktur.
Mümkün oldukça risâlelerin buradan irsal edildiğini söylemeyiniz; tâ Risâle-i Nur hizmetine zarar gelmesin.
Maatteessüf ben burada bütün bütün yalnız kaldığım için, çok ehemmiyetli hakîkatlar yazılmadan, kaydedilmeden geldiler ve gittiler. Kuleönü’nün hâlis ve ciddî ve mübârek çalışkanlarına ve İslâmköyü’nün sadık ve gayretli ve kesretli talebelerine ve Barla’da vefadar ve kıymetli dostlarıma ve bilhassa Eğirdir’de fedakâr ve vefadar Hakkı ve Mehmed gibi kardeşlerime ve sâir umum ihvanıma binler selâm ve dualar.
Dualarınıza kuvvetli itimad eden ve çok muhtaç bulunan
Kardeşiniz
Said Nursî
Hâşiye: Medâr-ı hayret bir lütf-u bereket: Gül fabrikasının kâtibliğiyle Risâle-i Nur’a intisâb eden Hüsrev, iki buçuk sene evvel bir küçük şişe gülyağı göndermişti. Mütemadiyen isti’mal ettiğim halde daha bitmedi, devam eder. Kardeşiniz Emin yanımdadır, bu berekete şehâdet eder, hem size selâm eder.