Aziz, Sıddık, Mübârek Kardeşlerim Ve Hizmet-i Kur’aniyede Çalışkan Ve Kuvvetli Arkadaşlarım Ve Tarîk-ı Hakta Ve Berzah Seyahatında Ve Âhiret Yolunda Nûranî Yoldaşlarım!
Sizin bayramınızı, Leyle-i Kadr’inizi, Ramazan-ı Şerif’te makbul dualarınızı bütün ruh u canımla tebrik ve tes’id ediyorum. Cenâb-ı Hak bu bayramın sürûrunu, hakîki ve geniş ve umumî sürûra mukaddeme ve vesîle eylesin, âmîn.
Sâniyen: Sizin bu mübârek bayramın hediyesi olân gönderdiğiniz nurlu kalem hediyelerinizi o kadar kıymetdar görüyorum ki, tarif edemem. Cennet-ül Firdevs’te âb-ı kevser destileri gibi, kemâl-i iştiyak ve şükranla ve sürûrlu göz yaşıyla kabul edip başıma koydum. Böyle elmas kılınç gibi kalemleri ve hakîkat kahramanlarını Risâle-i Nur’a ihsan eden Cenâb-ı Hakk’a hadsiz hamd ü şükrederim.
Sizlere de o mübârek kitabların, yazıların herbir harfine mukabil Cenâb-ı Erhamürrâhimîn on hasene ihsan eylesin, diye niyâz ediyorum.
Hakîkaten Hüsrev’in infikâki beni çok müteessir etmişti. Fakat Tahirî, o parlak kalemiyle benim o teessüratımı izâle eyledi. O bütün efrâd-ı ailesiyle, peder ve vâlidesiyle Risâle-i Nur’un has talebeleri içinde her vakit hissedar olacaklardır.