Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Risâle-i Nur dünya işlerine âlet olamaz, dünya işlerinde siper edilmez. Çünki, ehemmiyetli bir ibâdet-i tefekküriye olduğu cihetle, dünyevî maksadlar onunla kasden istenilmez, istenilse ihlas kırılır, o ehemmiyetli ibâdet şekli değişir. Yani, çocuklar gibi döğüştükleri vakit Kur’an’ı başına siper eder. Başına gelen zarar Kur’an’a geldiği gibi; Risâle-i Nur, böyle muannid hasımlara karşı siper isti’mal edilmemeli.
Evet Risâle-i Nur’a ilişenler tokatlar yerler, yüzer vuku’at şâhiddir. Fakat Risâle-i Nur tokatlarda isti’mal edilmez ve niyet ve kasd ile tokatlar gelmez. Çünki sırr-ı ihlas ve sırr-ı ubûdîyete münafîdir. Bizler, bize zulmedenleri, bizi himâye eden ve Risâle-i Nur’da istihdam eden Rabbimize havale ediyoruz.
Evet dünyaya ait hârika neticeler bazı evrâd-ı mühimme gibi, Risâle-i Nur’a çokça terettüb ediyor. Fakat onlar istenilmez, belki veriliyor. İllet olamaz, bir fâide olabilir. Eğer istemekle olsa illet olur, ihlası kırar, o ibâdeti kısmen ibtal eder. Çabuk bu hâdiseyi teskin ediniz; yoksa münafıklar istifade edecekler, belki onların parmağı var.