Azîz, Sıddık Kardeşlerim!
Sav Medrese-i Nuriyesi’nin kahraman bir talebesi olan Marangoz Ahmed’in onun ve Sava Medresesinin safvet ve ihlâsını ve kuvvet ve irtibatlarını gösteren mektubunda bir-iki noktayı merak ediyorum. Bir-iki cihetle çok mesrûr oldum. Mu’cîb-i merak birisi; Sav’da Risâle-i Nur’u yerleştiren mübârek Hacı Hâfızla beraber çalışan ve ondan ders alan Hâfız Mehmed kimdir. O zat bence hizmet cihetinde pek ehemmiyetli göründü.
İkincisi; o mektubda küçük talebelerden Hüseyin nâmındaki zât Hâfız Ali’nin bir-iki def’a ondan bahsettiği on dört yaşında iken ve hastalıkla beraber fevkalâde Risâle-i Nur’la meşgul olan kıymetdar çocuk mudur?
Eski Said’in on dört yaşındaki garip vaziyetini bana ihtar ettiği için merak ettim. Bizi mesrûr eden bir cihet ise, Risâle-i Nur’un dâiresine ma’sûm çocukların çoklukla girmesiyle sahife-i a’mâlimize onların reddedilmez duaları ve âmâl-i sâlihaları girmesidir.
Üçüncüsü; Sav medresesi etraf köylerine nurları neşretmesi ve onların ma’sûm çocuklarını da Hâfız Mehmed’in dâire-i dersine celb etmesidir, diye mektubunda Ahmed yazıyor. Hem onun mektubunda Risâle-i Nur’un okunmasını Hüsrev’in hastalığına ilaç olduğu gibi pek çok def’alar da hattâ geçen müthiş hastalığımda gelen doktora okudum, hem ona hem bana ilaç olduğunu gördük. Evet ma’nevî devâ olduğu gibi ba’zan maddî ilaç da oluyor.
Risâle-i Nur’un santralı olan Sabri’nin mektubunda iki nokta nazar-ı dikkati celbetti.
Birincisi: Risâle-i Nur’un yüksek talebelerine ve erkânlarına izin ve icâzet noktasıdır. Madem Risâle-i Nur’un şahs-ı ma’nevîsi onları çok zaman dâiresinde muhafaza edip çalıştırmıştır. Elbette o sebatkâr hâlislere icâzet vermiş, izni onlarla beraberdir. Ben de ondan icâzet alıyorum. Bu nokta şimdilik yeter.
İkinci Nokta: Hüsrev ve Süleyman Rüştü her vakit berâber düşündüğüm gibi Sabriyle, Sıddık Süleyman da aynen öyledir. Mektubla veya hayâlen Sabriyle konuşsam dâima Süleyman da beraberdir. Bu def’a mektubunda Süleyman’dan ve Risâle-i Nur mescidinin müezzini Şem’i’nin selâmını yazması münâsebetiyle benim için çok ehemmiyetli bulunan Barla’daki dostlarımı, husûsan Risâle-i Nur’un başkâtibi Şamlı Hâfız Tevfik’i tahassürle tahattur ettirdi. Acâba o dostlarımdan vefat edenler kimlerdir, onlardan sağ olanlara selâm ve vefat edenlere dua...